Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1947-2022 Amerikan Gizli Servisi ve Faaliyetleri

CIA Tarihi

Rhodri Jeffreys-Jones

CIA Tarihi Sözleri ve Alıntıları

CIA Tarihi sözleri ve alıntılarını, CIA Tarihi kitap alıntılarını, CIA Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
U-l'in lağvedilmesinin ardından, Dışişleri Bakanlığı kısa bir süre için, istihbaratın başka bir kolu olan ve Amerikan Siyah Odası olarak anılan şifre bürosunun faaliyetlerini finanse etmeye devam etti. Daha sonra, 1929 yılın­da, Dışişleri Bakanı Henry Stimson, Bakanlığının söz konusu büro üzerin­deki mali desteğini sonlandırdı. Esasen Ordu da epeydir bu büroya sağladığı mali desteği azaltarak, onun yerine kendi sinyal istihbaratı yeteneğini geliş­tirmeye yönelmişti. Böylece, Amerikan Siyah Odasının da sonu gelmiş oldu.
Sayfa 32 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı yarım bıraktı
Lincoln, bir suikast sonucu öldürülmesinden önce katıldığı son Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında nihayet, Amerika Birleşik Devletleri Gizli Servisi adını taşıyan federal bir teşkilatın kuruluşunu gerçekleştirdi.
Reklam
CIA, yakın dönemde görev yapmış olan Başkanlar tarafından ortaya konulan Amerikan ilkeleri çerçevesinde faaliyet yürütüyordu. Ancak, Baş­kan Woodrow Wilson, kendi kaderini tayin ilkesi üzerinde önemle dur­muşken, Başkan William Taft ise, Filipinler'de valilik yaptığı dönemdeki deneyimlerine dayanarak, yeni kurulan devletlerin ancak belli bir eğitim sürecinden geçtikten sonra bağımsızlıklarını elde etmelerinin uygun ola­cağını savunmuştu. Ayrıca, Başkan Franklin D. Roosevelt ile İngiltere Başbakanı Winston Churchill, 1941 Ağustos'unda imzaladıkları Atlantik Bildirisinde, ulusların kendi kaderini tayin hakkına sahip olduklarını yeni­ den teyit ederlerken, Taft'ınkine benzer bir çekinceyide dile getirmişler ve eski sömürgelerin, acele kararlar vermemeleri ve sola doğru yönelmemeleri için, tam bağımsızlığa geçişlerinde bir "program" izlemelerinin gerekli ola­cağını belirtmişlerdi. Bu çekince, CIA'in sömürgecilik sonrası dönemde yaşanan birçok felaketin içinde yer almasına yol açmıştır.
Sayfa 64 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı yarım bıraktı
Washington Times-Heralddan John O'Donnell, yeni kurulduğunda CIA'i şöyle tanımlamıştı: "Muhteşem bir gestapo-OSS-ca­susluk teşkilatı". Truman ise, başlangıçta bu tür düşüncelere sempati ile yaklaşırken, daha sonra bu sempatik yaklaşımını terk etmiş, ancak yine de bu düşüncelerin baskısından kurtulamamıştır. Sonuçta, isteksiz de olsa, barış döneminde oluşturulacak bir gizli istihbarat teşkilatı ile ilgili demok­ratik tartışmaların yapılması ve Kongre'den onay alınması gerektiğini ka­bul etmek durumunda kalmıştır.
Sayfa 48 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı yarım bıraktı
Toplumda, CIA'in kendi amaçları doğrultusunda kullanmadığı nerede ise hiçbir kesim yoktu. Komünistlerin ABD'de sivil hakların savunuculu­ğunu yaptıklarının kesinlikle farkında olan CIA, Afrika-Amerika Ensti­tüsü adını taşıyan bir paravan kuruluşa destek sağlıyordu. Joseph Alsop gibi tanınmış gazeteciler de CIA ile işbirliği yapıyorlardı. Alsop, sağladığı desteğin karşılığında herhangi bir ücret almıyordu. Üst düzey CIA yöne­ticileri gibi Alsop da lvy League (Sarmaşık Birliği) çevreleri ile iç içe idi ve onların yüksek ideallerini paylaşarak yaymaya gayret ediyordu. ABD'nin imajını gerek yurt içinde gerekse yurt dışında güçlendirmek amacı ile CIA ile işbirliği yapan Amerikalı gazetecilerin sayısının 50 ile 400 arasında ol­duğu tahmin ediliyor.
Sayfa 68 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı yarım bıraktı
U-1, sivil bir kuruluş olmasından ve merkezi bir organizasyon yapısına sahip bulunmasından dolayı, aynı zamanda CIA için de bir emsal teşkil etmişti. U-l'in İngiliz Ml6 teşkilatından bile daha gizli bir yapıya sahip ol­duğu ve bu nedenle de kamuoyunun belleğinde iz bırakmadığı bir gerçek­ti. Buna karşılık, kendi personelinin belleğinde hala bazı anılar canlılığını koruyordu. Örneğin, Evangeline Bell olayı vardı. Hatırlanacağı gibi Evan­geline, U-1 görevlisi Ned Bell'in kızı idi. Bell, I. Dünya Savaşının ardın­dan, İngilizlerin yönlendirmesine ihtiyaç duymayan bir Amerikan şifre çö­züm birimi kurulması üzerinde durmuştu. Kızı Evangeline ise, II. Dünya Savaşı sırasında istihbarat görevleri yürütmüş ve bu sırada, Londra'da OSS istasyon şefi ve Avrupa'daki OSS operasyon yöneticisi olan David Bruce ile evlenmişti. Savaştan sonra Bayan Bruce, Georgetown grubunun bir üyesi oldu. Söz konusu gayrı resmi grubun üyeleri arasında, James Angleton ve daha güçlü bir istihbarata ihtiyaç olduğunu savunan George Kennan gibi önde gelen şahıslar da vardı. David Bruce da aslında bir diplomat olarak önemli bir kariyere sahip bulunmasına rağmen, aynı şekilde güçlü istihba­ratın önemini vurguluyordu.
Sayfa 54 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı yarım bıraktı
Reklam
CIA'in faaliyetleri yalnızca propaganda ile de sınırlı değildi. 1940'ların sonları ile 1950'lerde İtalyan ve Fransız siyasetine doğrudan müdahaleleri, belgelerle apaçık ortadadır. Çeşidi siyasi partilere gizlice mali destek sağ­lamış, komünistlerin matbaa makinesi satın alıp basım faaliyetlerine giriş­melerine engel olmak için piyasada satılan bütün mürekkebi satın alma yoluna gitmiş ve genellikle Batı Avrupa siyasetinde partiler arası rekabe­tin eşit şartlarda değil, taraflardan birinin daha fazla lehine olacak şekilde yürümesi için çaba göstermiştir. CIA'in seçim sonuçlarını değiştirme yö­nünde çaba göstermiş olup olmadığı da yine tartışmaya açık bir konudur. Bugün geriye dönüp baktığımızda, Avrupa'da günlük hayata yeniden refah hakim olurken, herhangi bir manipülasyona gerek olmaksızın, Avrupalı seçmenlerin zaten komünizmi reddetmiş olacaklarını görebiliyoruz. Bu durumda belki de Teşkilatın, Amerikan halkının vergilerinden elde edilen parayı boşa harcamış olduğunu söylemek mümkün. İngiliz İşçi Partisinin liderlerinden Hugh Gaitskell, muhtemelen CIA'in sağladığı paraların et­kisi ile sağa kaymıştı; ancak bunu yapmasındaki gerçek nedenin, İngiliz vatandaşlarının kendisinden beklentilerinin bu yönde olduğuna inanma­sından kaynaklanmış olması da mümkündü.
Sayfa 72 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı yarım bıraktı
Bill Donovan da Başkan Truman tarafından geri plana atıl­mış olsa da istihbarat alanındaki imkan ve kabiliyetin arttırılması yönün­deki görüşlerini vurgulamaya devam ediyordu. Savaş döneminde birlikte görev yaptığı birkaç eski arkadaşı ile birlikte, OSS benzeri bir kuruluşa ihtiyaç olduğunu savunuyordu. Ancak, konuşmalarında temkinli olmaya özen
Sayfa 54 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı yarım bıraktı
Dünyanın, Avrupa dışında kalan ve beyazların yaşamadığı yerlerinde ise CIA - unutulmamalı ki, Beyaz Saray'ın yönlendirmesi ile - daha acı­masız faaliyetler sergilemiştir. Bunun bir nedeni de söz konusu yerlerde eli­ne daha fazla fırsat geçmesi idi. Moskova, teorik olarak ırkçılığa karşı olan komünizmin, buna rağmen kendine özgü bir milliyetçilik ortaya koyması nedeni ile, dünyanın sözü edilen yerlerinde yaşayan insanları korumak için nükleer güce ya da konvansiyonel askeri güce başvuracak gibi görünmü­ yordu. CIA'in söz konusu bu "Üçüncü Dünya" ülkelerinde daha kirli hi­lelere başvurmasının bir diğer nedeni de ABD'nin insan haklarını coşkulu şekilde savunmasına rağmen, aslında kendisini daha eski dönemlerin em­peryal güçlerine ait önyargılardan tamamen sıyıramamış olması idi. Aslında, CIA'in Üçüncü Dünya ülkelerine olan müdahaleleri her za­man da Avrupa'ya olan müdahalelerinden daha radikal olarak değerlendi­rilemez. Örneğin Filipinler, gizli operasyonların nispeten daha ılımlı bir uygulama şekli olan isyan bastırma hareketlerine sahne olmuştur. 1909-13 yılları arasında yönetimde bulunmuş olan ABD Başkanı William Taft, Fi­lipinlilerin demokratik kararlar alabilecek ve özerk bir yapıya sahip olabi­lecek düzeyde bir eğitime sahip duruma geldiklerine güven duyulabilene dek, bir sömürge yönetimine tabi olmaları şeklinde bir politika belirle­mişti.
Sayfa 74 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı yarım bıraktı
OSS'nin lağvedilmesinin ardından, personelde azaltmaya gidilmesi ve mevcut birimlerin de değişik kuruluşların bünyesine aktarıl­ması yönünde talimat vermişti. Örneğin, Araştırma ve Analiz Şubesi, Dı­şişleri Bakanlığına bağlanmıştı. Burada, personel mevcudunun azaltılması yönündeki çalışmalara Alfred McCormack başkanlık ediyordu. Bu çerçe­vede görevine son verilenler arasında, ileride çalışmaları 1960'ların Yeni Sol'una esin kaynağı teşkil edecek olan Marksist Herbert Marcuse de vardı. Dışişleri Bakanlığı ise, eline geçen bu istihbarat fırsatından yararlan­mak konusunda tedirgindi. II.Dünya Savaşının hemen öncesinde olduğu gibi, bünyesinde bir casusluk birimine yer vermesinin, saygınlığına leke sürebileceğinden endişe duyuyordu. O dönemde, elçiliklerde diplomatik maske altında faaliyet gösteren gizli ajanlar bulundurma fikri uygulama­ya konulmuştu. Ordu birliklerinden seçilerek görevlendirilen bu ajanlara genel olarak "Havuz" deniliyordu.
Sayfa 48 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı yarım bıraktı
54 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.