Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çiçekli Bir Boşluk

Yıldız Ramazanoğlu

Çiçekli Bir Boşluk Gönderileri

Çiçekli Bir Boşluk kitaplarını, Çiçekli Bir Boşluk sözleri ve alıntılarını, Çiçekli Bir Boşluk yazarlarını, Çiçekli Bir Boşluk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...ayetleri gediğine koymakla yerinden oynamış bütün taşların yerine tekrar oturacağına inanıyordu.
Diyalogların dili ne resmî ne de laubali olacak ki kıvamı tam yerini bulup ihtiyaca cevap versin.
Reklam
"Sıkılmış gibisiniz, bu sizin kendinizden sıkılmanız. Siz kendinizden sıkılmışsanız başkaları da sizden sıkılır. Siz kendinizi seviyor ve içinizde bir coşku bir aşkınlık taşıyorsanız başkaları da sizi böyle algılar. İzleyen izlenendeki derinliği mutlaka hisseder..."
“Allahın katında beyaz bir yelkenliyle sükûn içinde yüzüp dururken çıkagelmiş bu telaşe dünyasına. Bütün planları altüst etmiş, ne iyi yapmış, hoş gelmiş sefa getirmiş. Annesinin babasının işleri çokmuş. Aceleleri varmış. Uykularını bir türlü alamamışlar. Ama o yiyecek ekmeği, sayılı nefesiyle konmuş buralara. Kimselere ihtiyacı yokmuş. Asıl bizim ona ihtiyacımız varmış. Sonra vakti saati gelince o da herkes gibi bir varmış, bir yokmuş."
Kendini ne kadar uzak tutmak isterse istesin yavaş yavaş çözülecek ve sonunda karışacaktı bu katran karası dünyaya. Yalancı emzikle olmayanın varmış gibi olmasına, bu eski zaman aldanışına alışacak, yalana alışmış bir insan olacaktı böylece.
Bebecik..♡
Yüzüstü yatan bebeğim hacmini küçültmek ve rahimdeki konumunu taklit etmek için elinden geleni yapıyordu hâlâ. Onu seyretmek büyük bir ayrıcalık. Her zaman dertop haliyle tespih böceğini andırıyordu, bazen de sıçrayacakmış gibi gerilen kurbağayı. Kucağıma aldığımda ise dala tırmanan küçük bir tırtıl gibi tutunuyordu bedenime.
Reklam
Seçeneklerin çokluğu insanın derinleşmesinin önündeki en büyük engel. Seçerken ve sürekli seçilemeyenleri düşünürken hırçınlaşıyor ve insanlığımızdan giderek uzaklaşıyoruz.
Doğumdan çıkıp odama gelir gelmez bir hurma verdi ağzıma ilkin. Hz. Meryem de öyle yapmış, İsa'yı doğurunca hurmayla gidermiş hüznünü.
Bebekler gerçekten olağanüstü. Sadece durup izleyin..♡
Bebeklerin kırk gün boyunca bedenen dünyada olsalar da henüz ruhlarının öte dünyaya ait olduğuna inanıyordu. Onlar gayb âleminin bilgisiyle donanmış haldeydiler, yakınında bulunanlar biraz murakabe ederlerse, derecelerine göre birçok işaretler alabilirlerdi bilip de unuttukları âlemlere dair.
Zavallı kuşlar:[
Renk renk kafeslere tıkılmış kimi öten kimi küskün kuşlar. Biriyle telefonda konuşan kuşçu sürekli küfrediyor. Masum kuşlarla böyle bir adamın bir araya gelmiş olması bu dünyada başımıza gelebilecek belaların boyutuna dikkat çekmek için önemli bir işaret.
Reklam
Senin bilmediğini kimse bilmez bu aksi dünyada. Sende olmayan bir şey lâzım olduğunda kimsede olmaz. İlla ki kendin bulmak zorundasın.
Yurttaşlar, birbirlerinin ağzından lafı kapıp vergilerin nerelere harcandığına, ihmal edilen mahallelere, yapboza dönen kaldırımların kim bilir kimleri zengin ettiğine dair koyu bir sohbete dalmışlardı. İyi icraatlar 'Ne yani elbette yapılacak' babında değerlendirildiğinden aksayan şeyler konuşulurdu daha çok. "Nankörlük etmeyin arkadaşlar!" diye bir söylev de yükselmez değildi aradan.
"Dünyada mekân ahirette iman." diye tısladı yaşlı bir adam. “Ahirette de mekân lazım amca, dünyada da iman." diye lafa karıştı biri. "Yeri yok bazılarının öbür dünyada." dedi yaşlı adam söylediğine tam bir inançla.
Biraz sitenin gündemine uygun bir alıntı olmuş olabilir. : )
Uzaktan uzağa sevdiği kızın güzel, hüzünlü bir yüzü vardı ama bakalım yeterince okuyor mu, roman hikâye şiir mi tercih ediyor yoksa sadece felsefi eserlere mi tutkun?.. İslami birikime eğiliyor mu, kaynaklara ulaşabiliyor mu bir başına.
Bilen bilir.
Daha önceleri böyle pusula şeklinde numara veren, halkı medeni bir usulle sıraya sokup yurttaş olmakla onurlandıran bir alet, bu diyarlara gelmemişti. İnsanların gırtlak gırtlağa gelip sıra kavgalarına tutuşması, ağır küfürleşmelerden yumruklaşmalara varan olaylara sebebiyet verilmesi bu kadar kolaylıkla önlenebilirmiş de neden yapılmamış yıllar yılı? O günleri bilen orta yaşlılar, sıra numarası işini, ölmeden eriştikleri medeniyetin bir nimeti olarak gördüklerinden, bir an bile bırakmadıkları numara kâğıtları ellerinde, vergi dairesinin önündeki kanepelere yayılmış huzur içinde bekliyorlar.
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.