Ciğerdelen

Safiye Erol

Ciğerdelen Reviews

You can find Ciğerdelen reviews, Ciğerdelen book reviews, Ciğerdelen ratings on 1000Kitap.
260 syf.
·
Not rated
·
Liked
İddia ediyorum bu kitap Türk edebiyatının zirve eserlerindendir. Safiye Erol’u keşke daha önce tanısaymışım dedim okurken. Yer yer kitap ağırlaşıyor evet ama duyguları o kadar iyi hissettiriyor, o kadar bizden geliyor ki.
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 20031,110 okunma
260 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Öyle bir dili var ki Safiye Erol'un; insana yaşadığını hissettiriyor. 1964'te hayata gözlerini yumduğunda yakın arkadaşı Sâmiha Ayverdi onun için "Memleket, böyle muhteşem ve yerine konmaz bir âbidenin eksilişini âdeta duymadı... Umursamadı..." demiş. Ben artık biliyorum ki bu dünyadan bir Safiye Erol geçti. İyi ki geçti. İnsanların kaderinin geçmişten etkilendiğine inanırım. Hem geçmişten hem coğrafyadan. Ciğerdelen de benim için işte tam böyle. Ciğerdelen tarihî bir aşk romanı. İkinci Dünya Savaşı Döneminde geçiyor. Savaşın insanların hayatlarına ve psikolojilerine etkilerini mimar Turhan Tuna ile Canzi üzerinden okuyoruz. Canzi'nin geçmişine, atalarına dair yazdığı hikâyelerle beraber roman bambaşka bir boyut kazanıyor. Sarı Sipâhiler ve 17. yüzyılda Osmanlı'nın elindeki son Rumeli toprağı Ciğerdelen Kalesi'nin hikâyesini okuyoruz. Roman iki zaman dilimini içine alarak ilerliyor böylece. Bir yanda Ciğerdelen efsanesini okuyor; beyliklerin kültürünü, yaşayışını, âdetlerini öğreniyoruz, bir yanda aşka bakıyoruz. Aşkın insanlara bahşedilen en güzel nimetlerden biri olduğunu ancak insana onarılmaz yaralar açabileceğini anlatıyor Safiye Erol. Romanda; daha çok post-modern kurgularda gördüğümüz metinlerarasılık da var. Zaten iç içe geçmiş hikâyelerden oluşan kitapta Halk Hikâyelerinden, Divan Edebiyatından ve tasavvuftan alıntılar yapılarak bu yöntem uygulanmış. Yazımın en başında da söylediğim gibi Safiye Erol'un çok hoş bir dili var. Asalet kokuyor her bir cümlesi. Ciğerdelen'i okuyarak onunla tanıştığım için çok mutluyum.
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 20031,110 okunma
Reklam
8/10 puan verdi
İtiraf edeyim ki,
Safiye Erol
Safiye Erol
ismini bir yazar hanımefendi tavsiye edene kadar hiç duymamıştım. Döneminin en meşhurlarından olmasına rağmen bir süre unutulan ama son yıllarda kitapları yeniden basılmaya başlanan, içi Rumeli hasretiyle yanan, tam bir Osmanlı kadını, Türk aşığı olan yazar 1902 Edirne doğumlu. Erol, bu “en sevdiği” romanını yazmıyor,
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 20031,110 okunma
260 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Dünden bugüne bugünde düne.... Ciğerdelen Kalesi mi ciğerini delen birisi mi? Önce kolay bir kitap diye aldım elime ama öyle değilmiş. Edebi, tarih kokan aşk dolu, nefesini tutarak belki ama asla bir nefeslik değil.. Meğer sevdiğinin her yüzünü görüp açığa çıkarmak lazımmış. Sevmek, kabullenmek kucak açmak lazımmış. Hayata bağlayacak bir ciğerdelen gerekmiş herkese. Çok kolay değil. Ama iyi ki okudum dedirtti.
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 20031,110 okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
İki âşık aynı tılsımlı elmadan dünyâya geldikleri için mayaları müşterektir, bu bir. İkincisi, oğlanın adı Ahmet Mirzâ, kızınki Kara Sultan'dır. Fakat aşk yolunda atılan ilk adımda bu isimler eğreti bir şeymiş gibi fırlatılıyor. Âşık kendisini Kerem sevdiğini Aslı diye adlandırıyor. Demek istiyor ki: Kendimizi aldatmayalım. Ben asla Mirzâ filân değilim. Ben Kerem'im. Hayat bir tek insana ne kadar kuvvet, zenginlik, güzellik verebilirse hepsi bende son tâkata varınca birikmiştir. Ben artık kalıbımı çatlatmak, dışarı taşmak zorundayım. Kara Sultan'ın visâli bana ne söyler? Kendi derisinin tulumundan çıkamayan bir vücûdun ayrı bir vücutla sarmaş dolaş oluşu ne züğürt bir kavuşmadır. Şu kadarcık bir birleşme falan falanı doyurabilir. Fakat ben ki Kerem'im, insanüstü özleyişle özlerim, insanüstü yanışla yanarım... Ben artık Aslı'ma kavuşmak dilerim.
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 20031,110 okunma
260 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 17 days
"Rüzgar çıktı, ben de duyuyorum. Bu esen tecelli rüzgarıdır. Bekliyorum, fakat korkuyorum." Safiye Erol'un okuduğum ilk eseri. Ciğerdelen'i Atsız'ın Ruh Adam kitabında bahsi geçince okuma listeme almıştım. Ama kah sipariş vermeye imkan bulamayıp , kah hangi dolabın köşesine attığımı unutup, bazen de kitap içeriği hakkında hiç bilgim olmasa da garip bir şekilde kendimi bu kitabı okuyacak uygun ruh halinde görmediğimden ertelediğim, uzun zaman sonra, sonunda okuduğum kitap. Dili akıcı, ilk başlarda biraz kafam karışsa da uyum sağlamak zor olmadı. İki ayrı zaman eş zamanlı olarak güzel bir şekilde işlenmiş. Hem aşk, hem tarih, hem din, hem vatan her konuda dolu dolu içeriğiyle, geçmişten günümüze aralarındaki tüm tutkuya rağmen hep açık açık acı çeken kadınlar ile - acı çektiğini kendine bile itiraf edemediği için- onlara acı veren erkeklerin hikayesi... Bazen umut etmenin beyhude olduğunu , bazen de devam etmek için küçücük bir umut ışığının yeterli olduğunu fısıldıyor kulağımıza...
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 20031,110 okunma
Reklam
260 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 12 days
Ciğerdelen, bir yandan uğruna kan dökülen bir kale iken diğer yandan tutkulu bir aşkın simgesi. Safiye Erol'dan okuduğum ilk kitap olan Ciğerdelen her türlü okumaya açık.Milli kimlik, Türk idealizmi açısından okuyabileceğiniz gibi, güçlü kadın karakterleri ile öne çıkması yüzünden feminist teori üzerinden de okuyabilirsiniz.Tasavvuf etkisinin de yoğun olduğunu söylemek gerek. Selim İleri:"Ben, edebiyatımızda, Ahmed Hâşim’in nesirleriyle yarışabilecek ikinci bir isim olmaz, olamaz sanmıştım. Safiye Erol’un yazılarını bilmiyordum.” demiş. Ciğerdelen kitabını okuduğum için, geç de olsa Safiye Erol'un kalemi ile tanıştığım için mutluyum.
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 20031,110 okunma
260 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 25 days
1940'lı yılların Edirnesi.. Almanya da eğitim alan Turhan bey, eğitimini uğraşlı bir şekilde tamamlayıp memleketine dönmüştür. Savaştan etkilenen Edirne' nin bu yıpranmış halini, tekrardan memleketindeki mimariyi iyileştirmeye çalışmak için mimari çalışmalar yapmaktadır. Turhan bey bilgili, milliyetçi ve vatanına hizmetkar bir mimardır. Bir gün kendisi davet edildiği özel bir kutlamaya gider ve orada Cangüzel başka bir deyişle Canzi ile karşılaşır ve hayatında hissetmediği aşk duygusunu tatmaya başlar ve o güzel, alımlı ve özel kadına aşık olur. Cangüzel yani Canzi ise vatanını seven bir milliyetçi öğretmendir. Aydın bir kişiliktir. İkili tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Cangüzel evli olduğu Haşmet beyden boşanır ve ikili aşklarını yaşamaya başlarlar. Fakat Turhan bey Cangüzel'i sürekli yersiz bir şekilde kıskanmaktadır. Muallim hanım bu kıskançlığa dayanamaz ve hasta olup yataklara düşer. Turhan bey kendisini ziyarete geldiğinde ise ona yersiz kıskançlıklarını göstermeyi amaçladığı üç öyküyü verir. Turhan bey bu öyküleri biriciğinden alıp okumaya başlar ve en nihayetinde hatalı olduğunu görür. 1940 lı yıllarda yaşanan aşk ile hikayelerdeki aşklar bağlantılıdır. Not:Trt Dinle uygulamasından dinlediğim güzel bir kitaptı, tavsiye ederim Sağlık ve ilim ile kalın Leyl
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 20031,110 okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 13 days
Nasıl bir kitaptı anlamadım.Bir kitap bu kadar mı çok yönlü olur. Bu kadar mı dolu dolu ve okurunu sarsar olur. Çok yönlü derken; tarihimiz bakımından, edebi anlatım yönünden, dinimizle ilgili verdiği bilgiler ve düşündürdükleri tarafından, insanın özüne ve Allah’a dönüş yürüyüşlerine dair anlatıları ve daha zikredemediğim yönleriyle de bu eserde Safiye Erol, bizlere ömrünün bereketini sunmuş. Safiye Erol’un bu romanıyla ilgili olarak, “ En sevdiğim de odur Ciğerdelen.Bitirdikten sonra hasta yattım. Bunu yazarken oniki kilo verdim.” demesi de romanın ne kadar derin bir yerde olduğunu ve çok ciddi, trajik yaşanmışlıklar içerdiğini gösteriyor. Ben kitabı okudum ama okudum diyemiyorum. Tekrar okuyacağım ve üzerine düşüneceğim bir çok bölümü var ve özellikle son bölümleri.Sadece kitabın isminin düşündürdüklerinden bir parça zikretmek istiyorum. Ciğerdelen, ilginç ve çok gerçekçi bir tabir değil mi? Hepimizin bir ciğerdelen korkusu, hüznü, endişesi ve stresi vardır hayatta. Bazılarımız için bu bir sırdır, çözülmesin diye köşe bucak kaçtığımız ve her geçen gün daha karmaşık bir hale getirdiğimiz. Bazılarımız için ise o kadar aşikardır ve ruhumuzu istila etmiştir ki, biz değil, onlar yaşar hayatı bizim adımıza. Onlar biz, biz onlar olmaktan kurtulamayız. Ta ki o nefes kesen ciğerdelenimizin yüzüne bakmaktan korkmayana dek. Belki de göremediklerimiz o korkudandır der Dostoyevski.. “Korku yalan doğurur.” Keyifli okumalar diliyorum.
Ciğerdelen
CiğerdelenSafiye Erol · Kubbealtı Neşriyatı · 20031,110 okunma
103 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.