En Eski Çıkmaz kitaplarını, en eski Çıkmaz sözleri ve alıntılarını, en eski Çıkmaz yazarlarını, en eski Çıkmaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne kadar kötü bir kitap olduğuna dair uzun bir inceleme yazmıştım fakat kaydetmemiş.
Bu kadar gereksiz bir kitap için tekrar ayni cümleleri yazmak istemedim siz anlayın artık .
Gerçekte yaşanmış bir olayı bizzat olayı yaşayan kişinin kaleminden okumak bence mükemmel.
Bir cinayet işleniyor bütün deliller sizi gösteriyor ama suçsuzsunuz. Carl Hau'nun başından geçenlerin nedense komplo olduğunu düşünüyorum. Kitap sanık hakkında idam kararı çıkması ve halkın ayaklanması noktasında bitiyor ama davayla ilgili yaptığım araştırmada cezanın müebbet hapis cezasına çevrildiği daha sonra Hau'nun serbest bırakıldığı tekrar tutuklama kararı çıkınca İtalya'ya kaçtığını ve daha sonra burada öldüğü (muhtemelen intihar ettiği düşünülüyor) bilgilerine ulaştım. Çok sürükleyici bir kitap değil ama akıcı bir dili var. Araştırma severlerin okumasını tavsiye ederim.
Tamamen boşa zaman kaybı. Bana kalırsa insanların en kıymetli şeyi olan zamanını çalmaması için en içten dileklerimle kesinlikle imha edilmesi gereken bir kitap !!!
Asıl şaşırtıcı olan, insanların başka bir insanın önceki hayatı ile ilgili bilgi verirken rahat bir şekilde onu suçlayabilecek kelimeler kullanmalarıydı. Bir insanın elindeki ışığını birkaç kelime ile söndürmek çok basit hale gelmişti.
Hiç kimse içimde kopan fırtınaların bana ne kadar acı verdiğini tahmin bile edemezdi. Hiç kimse bana bu konuda yardımcı olamazdı. Hayatımda ilk defa kimsesizliğin ne kadar büyük bir boşluk olduğunu anladım. Hayatımız boyunca doğduğumuz andan ölümümüze kadar kendi yolumuzda yürümek zorunda olduğumuzu ve bu yolu ancak ve ancak yalnız, bir başımıza kat edebileceğimi anladım. Çok acı bir hükümdü bu! Bununla baş edebilmek için gerçekten uzun bir zaman gerekiyordu. Ama bu kader ile bir kere baş etmeyi öğrenebilirsen o zaman iç huzurunuzu bulmanız ve bu kimsesizlikten kurtulmanız da kolay olacaktı. Ben bu öğrenilmesi gereken uzun yolun neresindeydim acaba?
Benim yorganım maviydi, neden beyaz örttünüz üzerime?
Yastığım pamuk gibiydi.,neden bugün taştan gibi?
Gece lambasını yakmayı unutmuşlar. Oysa ki karanlıktan korkarım ben!
Yağmur mu yağdı acaba, etraf toprak kokuyor..
Beyaz kanatlı iki kişi geldi yanıma. Biri solumda durdu, diğeri sağımda. Sorular sordular bana hiçbirini bilemedim.
Yarım kalan cümlelerim vardı. Yüklemine kadar gelemediğim. Konuşmaya çalışıyordum ;ama kimse beni dinlemiyordu. İçimden bana ait birşey de terk etmişti beni.
Bir tek umudum vardı.
Duvardaki saat!
Tik tak tik tak....