Cimri'yi ilk defa 10 sene önce üniversite yıllarında okumuştum. Moliére ile tanışma kitabım olmuştu. Sonrasında Hastalık Hastası gibi diğer komedyalarını da gülerek ve keyifle okumaya devam ettim. O günden sonra tiyatro eserlerini ilgiyle okudum.
Konusuna gelecek olursam, cimri bir babanın bir oğlu ve bir kızı vardır. Oğlu ve kızı sevdikleriyle evlenmek ister. Fakat babanın ise çocuklarıyla ilgili farklı planları vardır. Onları zengin ve yaşlı birileriyle evlendirmek ister. Babaları ise sadece malıyla evli gibidir. Tek düşündüğü, serveti, parası ve altınlarıdır. Onları kaybetmemek ve eksiltmemek için diken üstünde yaşar. Bu kadar cimrilik de fazla dedirtir. Sonrasında olaylar gelişir. Çocuklar babalarına engel olmak için planlar yapar. Bu süreçte bazı tesadüfler gerçekleşir ve sırlar açığa çıkar. Böylelikle herkes istediğine kavuşur. Ve yine bir komedi oyunu mutlu sonla biter.
İkinci kez okuyuşumda da aynı zevki tattım diyebilirim. Komedyalar, benzer temalar ve benzer olaylar üzerinden ilerliyor gibi görünse de verdikleri mesaj bakımından farklılaşmayı ustalıkla başarıyor. Güldürürken düşündüren ve bu kadar keyif veren başka ne olabilir ki? Ayrıca anlatımındaki sadelik ve akıcılıktan dolayı kitap okumaya yeni başlayanlar için öneri niteliğindedir.