Cin Bölmesi
Necmettin ŞahinlerCin Bölmesi Gönderileri
Cin Bölmesi kitaplarını, Cin Bölmesi sözleri ve alıntılarını, Cin Bölmesi yazarlarını, Cin Bölmesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aslında Kur'ân'da cin" kavramının geçtiği birçok yerde "şirk kavramının da yer alması çok düşündürücüdür. Şirk, "Teuhid"in bölünmesi, Allah'ın yetki ve tasarruflarına ortak olunmasıdır. Böyle olunca da Tevhid'i şirke dönüştüren bilinmeyen/tanınmayan gizli/yabancı her odak/güç/kurum/düşünce "cin çatısı"nın altında ele alınmalıdır. Çalışmamızın adını "Cin Bölmesi" olarak koyma. ez bu yaklaşımım bir sonucudur. Çağdaş cinler, geçmişte olma gibi bugün de Tevhid Ehli'ni rafine yöntemlerle bölmekte, sahip oldukları tüm değerleri -maddi ve mânevî- sömürmeye devam etmektedirler.
Sayfa 62Kitabı okudu
Şirkin insânın dînî hayatında ne denli yıkıcı bir rolü olduğunu anlamak için vahyin yeryüzüne inen ilk sûresine bakmak kâfidir. Bu sûrede Allah'ı tanıtmaya ayrılan âyet sayısı beş, insânı tanıtmaya ayrılan âyet sayısı üç iken şirkin somutlaştığı Ebû Cehil'i anlatmaya ayrılan âyet sayısı onbirdir. Bunun anlamı şudur: "Şirk ve şirkin başı olanlar, Allah'ın varlık ve birliği de dâhil, her şeyden önce tanınmalıdırlar."Tevhid bilinmeden onun zıddı olan şirk bilinemeyeceği gibi, şirk tanınmadan da onun zıddı olan tevhid bilinemez. Bu yüzden tek başına tanıtılan tevhid, Kur'ân'ın tevhidi olamaz Şirk, Kur'ân'ın gösterdiği şekilde tanınmadıkça, İslâm'ı Kur'ân'ın gösterdiği şekliyle anlamak mümkün olmaz, Tevhîd kelimesinin önce "Lâ ilâhe" ile başlayıp sonra "illallah" ile bitmesinin anlamı budur. Önce Allah'ın yerine ve yanına konulan sahte ilâhlar silinecek, onun ardından Allah öne çıkanlacaktır.
Sayfa 50Kitabı okudu
"Müslüman doğru yolu seçen ve orada devamlı kalandır. Müslüman doğruya yönelen, dâima onu isteyendir. Müslüman daima doğruyu, faydalı olanı, bilgiyi araştıran ve inceleyendir.”
Sayfa 40Kitabı okudu
Bilmediğini bilmek rüşdün yani mânevî idrâkin/uyanışın ilk basamağıdır.
Sayfa 38Kitabı okudu
Din gibi hayatî bir konuda insân kime sığınacağını kimden yardım/destek isteyeceğini iyi bilmelidir. Bir yandan "Yalnız sana ibâdet eder, yalnız senden yardım dileriz"derken, diğer yandan görünmeyen güçlerden meded/himaye ummak, çare beklemek tevhidi şirke dönüştürmektir.
Sayfa 33Kitabı okudu
"Sizler, XXI. yüzyıla adım atmış insânlar/Müslümanlar! Hala Kur'ân'ı bir kulak zevki olarak dinlemekten vazgeçip de onun ne dediği ve sizden ne istediği noktasına gelemediniz. Lafzına gösterdiğiniz özen ve saygıyı mânâsına gösteremediniz. Kur'ân'ı çok okudunuz; ama onu çok az dinlediniz/anladınız. Hayatı ibâdet hâline dönüştüren tüm eylem ve davranışların Kur'ân'ın oku emrinin birer aracı olduğunu idrak edemediniz. Tevhid kelimesini belki dilinizle sayısız kere söylediniz; ama örtülü bir şirkin içinde yaşadığınızın farkında hiç olmadınız. Allah'a inanmakla birlikte yaşamınızı yedek ilâhlar hegemonyası altında sürdürmeye devam ettiniz. Allah'ın yetkilerini kullanmaya kalkanları teşhis edemediniz. Allah'ın yanında onları; keremde, ilimde, tedbirde, kudrette, tasarrufta, vesâyette, vekâlette, yardımda, izzette ve lütufta hak sahibi gördünüz. Halbu ki Kur'ân'in insânlık dünyâsına ilk inen âyetlerine şöyle bir kulak verseydiniz, Allah'ın kendisinden ve Peygamber'inden daha fazla, öncelikle şirkin elebaşlarını size tanıttığını bilecektiniz."
Sayfa 23Kitabı okudu