Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cinsiyet ve Cinsellik Üzerine Antropolojik Değiniler

Çin İşi Japon İşi

Tayfun Atay

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İster insani bozulma deyin, ister toplumsal çözülme... Memlekette hayatın nabzı tümüyle cinsellik üzerinden atar oldu!..
Sonuçta 7’den 77’ye cinsellikle düşüp kalkan bir insanlık ortaya çıktı. Ve seks insan türünde artık biyolojik değil, “patolojik” bir mesele haline geldi.
Reklam
Ne düşündüğünüzün, söylediğinizin, yaptığınızın, yani ne olduğunuzun değil, nasıl göründüğünüzün önem kazandığı, başka hiçbir şeyin anlam ifade etmediği bir dünya, İmaj Çağı’nın dünyası...
Çok naif mi gelecek bilmiyorum, ama galiba şehvetten âri şefkatimiz, yani “sevgi”. Zaten aşkla başlayıp sonra evliliğe evrilmiş ilişkiler hâlâ sürebiliyorsa onun da nedeni bu: Şehveti tükete gelirken şefkati çoğaltabildiyseniz, “aşk” bitse de kopmuyorsunuz birbirinizden… Öyle olmadığı zaman (ki çoğunlukla olmuyor) malûm klişe sığınağımız: “Evlilik, aşkı öldürüyor”.
“Yeterince erkek” olmak bir kere elde edilip sonuna kadar süren bir şey değildir. Erkek topluluğu tarafından izlenerek, tartılarak ve yargılanarak verilen bir şeydir. Aslında erkek “olmak”, bir erkek referans topluluğu tarafından kişinin erkekliğinin onaylanmasıdır. Erkekliğin oluşması, sosyal bir süreçtir. Dişiliğin tersine erkeklik, verilir. Bağışlanan bir şey olduğu için geri de alınabilir.
Modern toplum, hiç de Freud’ün düşündüğü gibi cinselliği bastırmakla falan uğraşmıyor. Tersine cinsellikle kafayı bozmuş durumda.
Reklam
Dünya hayatından, insanlık serüveninden dışlanmış, ev-içinin parantezinde yaşayan kadının “hayaller”inden başka nesi olabilir ki? O yüzden de yumuşaklık kadar hayallerin de rengi olan pembeden başka onun halini (hali pürmelâlini) daha iyi ne simgeleyebilir ki?!
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.