Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çoban Yıldızı

Mahmut Yesari

Çoban Yıldızı Gönderileri

Çoban Yıldızı kitaplarını, Çoban Yıldızı sözleri ve alıntılarını, Çoban Yıldızı yazarlarını, Çoban Yıldızı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hakikat, apaçık, çıplak bir hakikat var. Yalnız biz bu hakikati görmemek için kendimizi zorla kör, sağır ediyoruz.
Hayat acaba bütün insanlar için bu kadar sert, bu kadar değişmez miydi? İnsan memur, tüccar, öğretmen mutlaka bir meslek sahibi olacaktı. Kim bilir onların da kendilerince, dıştan görünmeyen ne sefaletleri vardı?
Reklam
''Yalnızlıktan sıkılmıyor musun ağabey?'' diye sordu. Cemil Kâzım cevap vermedi. Ne cevap verebilirdi? Etrafında bir yığın duygusuz insan olsaydı yalnızlıktan kurtulacak mıydı? Duygularına, düşüncelerine yabancı, acılarına kayıtsız, kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen, bir lokma leş parçası bulunca kargalar gibi hep birden o cılız parçaya saldıracak bir sürü insanla bir arada yaşamak, yalnızlığın vereceği sıkıntıdan, hüzünden daha acıklı, daha dayanılmayacak bir değil miydi?
Madem ki yaşamanın ölümden başka bir sonu yoktu, fazla düşünmek, boşuna üzülmek, aslında her an kendiliğinden kaybolan günleri büsbütün kısaltmaktan başka neye yarayacaktı?
Sayfa 182Kitabı okudu
Çocuk sözüne uymak, yalan dinlemekten, her kelimesinde ikinci , gizli bir mana saklanan, hile, zehir dolu sözler işitmekten her hâlde daha iyiydi.
Hayatı sevmeye, olduğu gibi görüp anlamaya başladıktan sonra insanlar bana zulüm edemediler. Eskiden onlardan kaçıyordum. Meğer bu sağlam bir yol değilmiş. Aralarına karışınca beni unuttular.
Sayfa 150 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Halkın çoğu aç kaldığı zamanlarda, kolay kazanan bir sınıf olursa ahlak ve namus kuvvetlerini kaybederler.
Sayfa 353Kitabı okudu
.... ya biz insanlar sahiden de aslında kötü mahluklarız yahut kötülük bize muhakememizden geliyor. İyilik ve kötülüğün ölçüsü, kendi zevkimiz, duygumuz. Bize kötü gelen bir şey, başkalarına güzel görünüyor.
Sayfa 289Kitabı okudu
Sonbahar yaklaşıyordu. Önüne rastlayan şeyi kıran, hırpalayan, inatçı, asi rüzgârlar esmeye, kurumuş sarı yapraklar nemli topraklara bir gözyaşı gibi damlamaya başlamıştı. Bir biri üzerine yıkılan sarhoş bulutlar gökyüzünü karartıyor, yol kenarlarında kuru gazeller rüzgârla savruluyor, çıplak ağaç dalları inleye inleye çırpınıyorlardı
Sayfa 209Kitabı okudu
Soğuk, karlı acı bir şubat akşamıydı. Rüzgar, pencereler önünde vahşi ıslıklar çalarak dışarıda beyaz devlerle çarpışıyordu. Bahçeler, yollar karın beyaz örtüsü altında bırakılmış, sessiz, hareketsiz duruyor, çıplak ağaçlara beyaz yapraklı sarmaşıklar sarılmış, uzaktan görünen damlar beyaz birer kalpak giymiş gibiydi.
Sayfa 165Kitabı okudu
32 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.