Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çocuk Davamız

Kazım Karabekir

En Eski Çocuk Davamız Gönderileri

En Eski Çocuk Davamız kitaplarını, en eski Çocuk Davamız sözleri ve alıntılarını, en eski Çocuk Davamız yazarlarını, en eski Çocuk Davamız yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
464 syf.
10/10 puan verdi
her eğitimcinin okuması gereken bir kitap bu eserde kazım karabekiri sadece asker olarak değil kusursuz bir eğitimci olarak görüyoruz.
Çocuk Davamız
Çocuk DavamızKazım Karabekir · Yapı Kredi Yayınları · 202055 okunma
Şimdiye kadar çocuklarımız mükemmrl bir beden terbiyesi aldıkları gibi sıhhatleride iyice gelişmişti. Onlara âmelî olarak yara sarmak,yaralı taşımak,iyi yemek yemek,sıcak çarpmasına,donmaya karşı tedbirler yapmak gibi şeylerde ögretilmişti. Bunları mektebin bahçesindeki sahnede halka temsil gibi gösterecek vechile hazırlatmıştım. Sahneye "bilenle bilmeyen müsavi midir?" diye bir levha da asarak, bu hareketleri bir bilmeyen aklına geldiği gibi yapar,sonrada izci kıyafetiyle gezen çocuklar hastaya rast gelerek onun etrafında toplanıp ilmi bir şekilde yaparlardı.
Reklam
Çocuk Bayramı! Ne hoş söz! Fakat mesut çocuklar için her gün bayram! Bakımsız çocuklar için ise bayram günü en büyük matem.
23 Kanunusani 1336'da (1920) "İbret Yeri" adını verdiğim küçük tiyatromuzun açılış merasimini yaptık. Şark'ta tiyatro adı çok çirkin sahneleriyle halkta bir tiksinme hasıl ediyordu. İstiklal Harbi gibi mukaddes ve pek nazik bir zamanda tiyatro adıyla bir iş yapmaklığım pek hoş görülmeyeckti. Esasen hazırlattığım piyesler hep tarihi ve geçmekte olan hadiselerin resmi raporlardan çıkarılmış birer akisleriydi. İzmir faciası, Maraş Faciası, Palikaryalar ve saire gibi memleketimizin dört tarafında başlayan istila ve katliamlarla bunların karşısındaki "Turk Kahramanlıkları","Casusluk" ve "Silah Vermeyiz","Doktor Üfürük","Makine-Mikrop" gibi temsillerdi. Bunlara "İbret" ve tiyatroya da "Ibret Yeri" adını buldum, bu adlar iyi karşılandı. Musaid bir kaç zabitten de bir tiyatro grubu teşkil ettim.
Paşa, orada üç bin kadar yetim çocuk toplamış. Bu çocuklar kimsesizdi, analarından, babalarından, yurtlarından ayrı kalmışlardı. Sefalet içinde, fakirlik ve yokluk içinde yaşıyorlardı. Üzerlerinde elbise yırtık,çoğunun benzi uçuktu. Halbuki bu binlerce çocugu şimdi görünüz. Hepsi saray gibi konaklarda yaşıyor,hepsi tertemiz, yepyeni giyinmişlerdi. Hepsinin benzi kanlı, gözleri nurludur. Yattıkları yataklar kar gibi,yemek yedikleri sofralar en yüksek lokantalarımızda bile görülmeyecek tarzda mükemmel! Sizi temin edebilirim ki İstanbul'da en zengin ailelerimiz bile cocuklarına bu kadar iyi bakamazlar. En aydın kimseler bile çocuklarına o kadar iyi terbiye veremezler. Ben Almanya'da bulundum, orada bu gibi müesseseleri gezdim. Eski bir muallim olmak sıfatıyla onları yakından tetkik ettim. Yine temin ederim ki onlar dahi Sarıkamış'taki mekteplerimizden daha mukemmel değildi.
Sayfa 124Kitabı okudu
161 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.