Size anlatılanları olduğu gibi kabul mü edersiniz, yoksa sorgular mısınız? Diyelim, ünlü bir bilmeceyi: Hani şu ırmağın bir yakasından ötekine, yanındaki kurt, koyun ve marulu kıyıdaki sandalla birer birer ama birbirine yedirmeden, geçirmesi gereken çocukla ilgili olanı. Sorgulanacak ne var ki bunda, yanıtı hepimiz biliyor muyuz zaten? mi diyorsunuz..Peki, ya olup bitenler bildiğimiz, bildiğimizi sandığımız gibi değilse. Ya gerçeğin peşinde bir yazar, bir dedektif ya da bir gazeteci sezgisiyle bu ünlü bilmece dosyasını yeniden açarsa..Ve olayı çocuğun yanı sıra kurttan, koyundan, maruldan ve başka tanıklardan araştırıp dinledikçe, gerçeğin hiç de sandığı yada bugüne dek bize anlatıldığı gibi olmayabileceğini kavrarsa..üstüne üstlük, öğrendikleri, tüm iyi kitaplarda olduğu gibi, gerçeğin yanı sıra kendisini de değiştirirse adım adım..