"Erkek egemen toplumda erkeğin erkeklik duygusu büyük oranda kadına bağımlıdır. Bir başka deyişle, onun erkeklik duygusu kadının boyun eğmesi, uysal davranması ile beslenmektedir. Kırılgan, özgübenden yoksun erkek kendisine temelsiz bir erkeklik gücünü ancak kadın üzerindeki egemenliği ile bulabilmektedir. Bu güç, erkeğin herhangi bir etkinliğinden dolayı kazanılmamakta, geleneksel olarak kendisine verilmektedir. Bu nedenle de bu gücün temelsiz, sahte bir güç olması doğaldır."
Çocukluğunda sevilmiş olmak insanın ruh ve beden sağlığını korur. Başkalarını sevmesine ve başkaları ile eşit ve anlamlı ilişkiler içinde beraber olmasına olanak verir.
“..Oysa otizmli olsun olmasın çocuklarımıza ilişkin hayallerimizin çoğundan er ya da geç vazgeçeriz. Aslında tanıyı koymak değil anlatmak zordur. Anlatmak için daha fazla anlamaya ihtiyacımız var. O zaman yeni hayaller de kurulabilir.”
“Çocuklara ilişkin kendi korkularımızı kontrol edebildiğimizde ve “keşke”ler kadar “iyi ki” lerin rolünü arttırabildiğimizde, çocuklarımızın hayata bakış açılarını olumlu yönde şekillendirmekte belirleyici olabiliriz.”