Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kötülük

Cogito - Sayı 86

Cogito Dergisi

Cogito - Sayı 86 Sözleri ve Alıntıları

Cogito - Sayı 86 sözleri ve alıntılarını, Cogito - Sayı 86 kitap alıntılarını, Cogito - Sayı 86 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz, makinede 'küçük bir dişli' değiliz. Ece Ayhan'ın dediği gibi, "Her yakın zulmün küçük hisseli uzak ortağı"yız. İnsan olduğumuz için sorumluyuz başka bir insanın acısından, yoksunluğundan, yoksulluğundan.
Sayfa 212 - Berrak Coşkun, Hannah Arendt'te "Radikal Kötülük" ProblemiKitabı okudu
Her şeye hükmeden TEK ADAM sizi gereksiz kılar diyor!
Münferit bir insan eğer insan sıfatıyla kadiri mutlak olsaydı, insanların çoğul olarak varolması için aslında hiçbir neden olmazdı -tıpkı tektanrılıkta, Tanrı'yı TEK kılanın sadece onun kadiri mutlak olması gibi. Aynı şekilde, münferit bir insanın kadiri mutlaklığı da insanları gereksiz kılardı. (Hannah Arendt)
Sayfa 191 - Berrak Coşkun, Hannah Arendt'te "Radikal Kötülük" ProblemiKitabı okudu
Reklam
Aşkınlıktan vazgeçemeyiz ve vazgeçmememiz gerekir. İnsanlık tarihi denen "daimi felaketin", o sonsuz ıstırabın nihai olmadığı umudunu ayakta tutabilmenin tek yolu, ampirik olmayan bir boyuta açılan kapıyı açık tutmaktır. Adorno'nun yazdığı üzere "Dünyevi hiçbir iyileştirmenin ölülere adalet sağlamaya yetmeyecek olması Kantçı aklı, akla rağmen umut etmeye yöneltir. Kant'ın felsefesinin sırrı, ümitsizliği bütünüyle kavramanın imkansızlığıdır."
Sayfa 149
"metafizik deneyim" kavramı, anti-Kantçı bir tahrik, ampirik dünyayla kavranabilir dünya arasındaki engele karşı çıkıştır. Mutluluk ahlak yasası uğruna sonsuza dek ertelenemez ve özgürlük, ahlaki talebin a priori geçerliliğinin içerdiği bir şey anlamında, salt bir "koyut" olarak kalamaz. Adorno Negatif Diyalektik'te şöyle yazar: "Pratik aklın özneyi aşan koyutları, akıl, Tanrı, özgürlük, ölümsüzlük, kategorik buyruğa, saf öznel akla yönelik bir eleştiri içerir. Kant ne kadar aksini iddia etse de bu koyutlar olmadan akıl düşünülemez bile; umudun olmadığı yerde iyi bir şey de olamaz."
Sayfa 147
Dostoyevski-İsa / Nietzsche-Üstinsan
Dostoyevski'den -kötülük ve insan psikolojisi arasında kurduğu bağ ve kö­tülük sorgulamalarına sunduğu katkı noktasında- bahsetmek gerekir. "Nietzsche ve Dostoyevski, insanın artık özgür olduğunu söylerler ancak bu özgürlük trajik ve başa bela bir yüktür; çünkü insan bir yol ayrımındadır, yollardan biri Tanrı-İsa'ya ya da doğrudan İsa'ya, ikincisi İnsan-Tanrı'ya gitmektedir ve Tanrı'nın ortadan çekildiğinin ikisi de farkındadır.'' Böylelikle artık kötülük algısında yaratıcı olanın Tanrı değil insan olduğu görülür; bu bakımdan simgesel kötülükler zaten doğallıkla ortadan kaybolur ve kötü­lük psikolojik bir derinlikle metinlerde kurulmaya başlar.
Sayfa 276 - Ürün Şen-Sönmez, Türk Edebiyatı ve KötülükKitabı okudu
Adorno ve Horkheimer'in yazdığı üzere: "insan, kendisinin bizzat doğa olduğuna dair farkındalığını bertaraf eder etmez, uğruna hayatta kaldığı bütün hedefleri -toplumsal ilerleme, maddi ve manevi bütün güçlerinin, hatta zihnin bile güçlendirilmesi- hükmünü kaybeder ... İnsanın, kendiliğinin temelini oluşturan kendisi üzerine kurduğu tahakküm, hemen her zaman, uğruna işe koşulduğu öznenin tahribiyle sonuçlanır."
Sayfa 130
Reklam
Arendt'e göre, totaliter ideolojilerin amacı, ne dış dünyanın değiştirilmesi ne de toplumun kökten değiştirilmesidir. Burada asıl amaçlanan, insan doğasının kasten dönüştürülmesi ve değiştirilmesidir.
Sayfa 188 - Berrak Coşkun, Hannah Arendt'te "Radikal Kötülük" ProblemiKitabı okudu
Totalitarizmin gerçekliği, korkunç eylemlerin, korkunç niyetler ve şeytani güdüler olmadan da icra edilebileceğini gösteren yeni bir fenomenle karşı karşıya bırakmıştır bizi.
Sayfa 199 - Berrak Coşkun, Hannah Arendt'te "Radikal Kötülük" ProblemiKitabı okudu
Platon kadar eskiye giden "Kimse isteyerek kötülük yapmaz" önermesindeki en tehlikeli ve en belirgin yanılgı şu örtük çıkarımdır: "Herkes iyilik yapmak ister." Meselenin üzücü gerçeğiyse, çoğu kötülüğün kötü ya da iyi olmaya düşünüp taşınarak karar vermemiş insanlarca yapılmasıdır.
Sayfa 172 - Hannah Arendt, Düşünmek ve Ahlaki DeğerlendirmelerKitabı okudu
Üç yüz elli sene önce bugünkü Türkiye'yi görmek...
Varsayalım ki bu özgürlük bastırılabilsin ve insanlar üstün gücü kullananların buyruğu olmadan ağızlarını açmaya cesaret edemeyecek kadar sınırlanabilsin. Kuşkusuz bu, üstün gücü kullananların istediğinden başka bir şey düşünmemelerini asla sağlamayacaktır. Demek ki bu insanlar, kaçınılmaz olarak, her gün, bir şey düşünüp bir başka şeyi dile getireceklerdir. Dolayısıyla, bir devlette kesinlikle vazgeçilmez olan bağlılık çözülecek ve gerçekten tiksinti verici şeylerle dalaverenin kaynağı olan dalkavukluk ve sahtekarlık yüreklendirilecektir. (Spinoza)
Sayfa 52 - Türker Armaner, Kötülüğün Hiçliği: SpinozaKitabı okudu
97 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.