Aslında hepimiz Van Gogh ya da Friedrich Nietzche gibi rahatsız ruhlara sahibiz. Yeteneklerimizin bedelini psikolojik dengesizlik ve karmaşalarla ödüyoruz.
M.Ö 8000’e kadar arkeolojik ve etnografik kanıtlar bu zaman boyunca insanların savaşmadığını,diğer cinse baskı uygulamadığını ve birbirini sömürmediğini gösteriyor.
Uzaklara, insanlar ve kasabalardan çok uzaklara,
Balta girmemiş ormanlara ve ormansız tepelere,
Ruhun, müziğin sesini bastırmak zorunda kalmadığı o yere.
Birçok tarihçi, tarihin başlangıcı olarak yaklaşık MÖ 3500 yılında ortaya çıkan Mısır ve Sümer uygarlıklarını kabul eder. Tarih, o günden bugüne aralıksız bir şekilde devam etmiş bitip tükenmeyen bir savaşlar kataloğundan başka şeye benzemiyor...
''Çatalhöyük‘te pek çok farklı etnik kökenden insan yaşıyordu. Buna rağmen insanlar arasında birlikte yaşamak ve çalışmaktan kaynaklanan en ufak bir sorun doğmadı.''