Başkalarının açacağı yoldan bir tren beklemişti
Oysa başkaları yoktu!
Fakat herkes başkanlarından bekliyor ve başkalarından umutlanıyordu...
O başkaları kim' di...?
Başkalarının açacağı yoldan bir tren beklemişti. Herkes aynı beklenti içindeydi. Herkes başkalarının açacağı yoldan trenin geleceğini umud ediyor ve bu trenle kurtulmak istiyordu.
Oysa başkaları yoktu!.
Kendisinden ve kendisi gibilerden başkaları yoktu. Elleriyle işaret edecekleri ve "İşte bunlar yapacaklar, bunlar edecekler.." diyecekleri başkaları yoktu. Fakat herkes başkalarından bekliyor ve başkalarından umudlanıyordu.
Ama o, o anlamıştı artık!.
Kendisinin olmadığı bir yerde başkalarının olmadığını, başkalarının olamayacağını anlamıştı. Kendisinden umudu yok ise başkalarından umudlanmaya hakkı olmadığını çok iyi anlamıştı.
Çocukluk duyduğu, günlerinde gördüğü,
yaşadığı dünya bambaşkaydı sanki. Bu günleri hatırladığı zaman temiz, tertemiz görüntüler gözünün önüne geliyor, kirlenmemiş ve kirletilmemiş bir dünyayı duyumsuyordu. Sokaklar, yollar, insanlar bambaşkaydı sanki o günler!.
Bu günleri her hatırlayışında şu soruyla karşılaşıyordu.,
Acaba dünya o günlerde gerçekten temiz
miydi?
Değildi, değildi tabi!.
Dünya ve insanlar o zamanlar da temiz değildi.