Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cumhuriyet'in Acı Meyvelerinden Kürt Meselesi

Süleyman Uğurlu

Cumhuriyet'in Acı Meyvelerinden Kürt Meselesi Gönderileri

Cumhuriyet'in Acı Meyvelerinden Kürt Meselesi kitaplarını, Cumhuriyet'in Acı Meyvelerinden Kürt Meselesi sözleri ve alıntılarını, Cumhuriyet'in Acı Meyvelerinden Kürt Meselesi yazarlarını, Cumhuriyet'in Acı Meyvelerinden Kürt Meselesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İslam'ı en çok savunan ve sahiplenen Kürtleri elbette ki rahat bırakmayacaklardı. Onlara İslam'ı yaşama ve yaşatma fırsatı verip yeniden İslam devletini gündeme getiremezlerdi. Bu yüzden Kürtleri 4 ayrı ülkeye dağıtıp İslam ümmetinin her yerine bu milliyetçilik tohumunu ektiler. Maalesef ki bizde bunlara alet olduk. Allah bizi eski izzetli birlik içindeki günlerimize kavuştursun
Kürt sorunu konusunda şiddete başvurmaksızın siyasi partilerin kurulmasına izin verilmeli ...
Reklam
Çünkü milliyetçiliği ortadan kaldıracak yegane düşünce islam'dır.
Sayfa 74 - Köklü değişimKitabı okudu
Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin, kurulması ile birlikte oluşan kimlik bunalımı, bu boşluğu doldurma girişimi olarak Türk milliyetçiliğini uygulaması, Kürtlerde de etnik milliyetçiliği uyandırmıştır.
Sayfa 47 - Köklü değişimKitabı okudu
3 Mart 1924 Hilafet'in ilgası ile birlikte başlayan süreçte 1925 yılındaki Şeyh Said kıyamından sonra devlet ilk iş olarak Takrir-i Sükûn kanunu çıkartmış ve ülkedeki tüm muha- lefete aynı zamanda Kürtlere karşı bu kanunu kullanmıştır. Aynı zamanda kurulan istiklal mahkemeleri ile binlerce insan idam sehpalarında sallandırılmıştır.
Sayfa 45 - Köklü değişimKitabı okudu
1972 yılında Genelkurmay Başkanlığı tarafından yayınlanan "Türkiye Cumhuriyeti'nde Ayaklanmalar" (1924-1938) adlı kitapta Sabiha Gökçen'e neden madalya verildiği anlatılmıştır. "Bu arada Demenanlı aşiret reisleri nezdinde toplantı halinde bulunan diğer aşiret reislerinin, havadan bombardıman edilmek suretiyle toplantıyı dağıtmak ve aşiretler üzerinde moral kırıcı bir etki sağlamak lüzumu üzerine Tayyare Alay Komutanı komutasında 15 uçaklı bir filo, Kırklar dağı- Darboğaz dere yolu-Zel Dağı-Kırmızı ve Kosur dağları kuzeyindeki Keçizeken (Yukarı Bor) köyünü havadan bombaladı Bu hava taarruzunda özellikle Sabiha Gökçen hanımın attığı 50 kiloluk bir bomba Keçizeken köyünden kuzeye doğru kaçan asi grubuna oldukça ağır zayiat verdirdiği yapılan gözetlemeden anlaşılıyordu" (s. 377)
Sayfa 45 - Köklü değişimKitabı okudu
Reklam
Dersim katliamı.
1937 ve 1938'de iki aşamada Dersim harekâtı gerçekleştirilmiş ve binlerce çocuk, kadın, ihtiyar demeden üzerlerine bombalar yağdırılarak katledilmişlerdir. Bu harekâta katılanlardan birisi de M. Kemal'ın, çocukluğundan beri yetiştirilmesinde ve pilot olmasında her türlü imkânın sağlandığı Sabiha Gökçendir.
Sayfa 45 - Köklü değişimKitabı okudu
M. Kemal'in kurduğu bu Cumhuriyet, katliamlarla, insanları ahırlara toplayıp yakarak, zehirli gazlar kullanarak, bu halka işkence ve sürgün hayatı yaşatarak yükselmiştir. Ondan sonra gelen Kemalistler de aynı çizgiyi uzun yıllar takip etmişlerdir.
Sayfa 43 - Köklü değişimKitabı okudu
Dersim katliamı.
Celal Bayar, bir gazete ile yaptığı röportajda şunları söylüyor; "Şimdi, Mareşal, Erkan-ı Harbiye Reisi (Genelkurmay Başkanı), ben başbakanım. Atatürk malum... Üçümüz Dersim de yapılan büyük ordu manevralarındayız. Manevranın da sonuna gelmek üzereyiz. Üçümüz bir arada 'Ordunun emniyeti bakımından strateji ne olmalıdır?', onu görüşüyoruz. İkisi de Birinci Cihan Harbi'nde muharebe etmişler. Ben daha çok izleyiciyim. Malumatları geniş... Oradaki her şeyi biliyorlar. Hatta şahsen casusları bile biliyorlar. Dersimin o halde kalırsa her zaman ordunun emniyeti bakımından tehlikeli olacağını görüşüyorlardı... O sırada biz konuşurken, Dersimlilerin jandarma karakollarımızdan üç-dört tanesini bastıkları haberi geldi. Atatürk'le göz göze geldik. Birbirimizi anlıyorduk. Atatürk benim yüzüme baktı. 'Ne olacak?' dedi. Anlıyorum, orada emniyet tesis edilecek. Ne olursa olsun bana hitap edecekler. Hükümet reisi benim. 'Anlıyorum efendim, bana hitap edişinizin manasını' dedim. Ataturk: 'Sorumluluğu üzerime alıyorum, vuracağız Dersimi, dedi ve vurduk..." (Bkz. Kurtul Altuğ "Celal Bayar Anlatıyor". Tercüman, 17 Eylül 1986) Türkive Cumhuriyeti'nin zulüm tarihi, kan ve gözyaşı ile doludur.
Sayfa 43 - Köklü değişimKitabı okudu
Şeyh Said kıyamının bastırılması ile bölgenin tamamı baskı altına alınıp "temizlik" dedikleri operasyonlar yapılmıştır. Bu operasyonlar neticesinde "insan kaybı" ve finansman bakımından sözde Kurtuluş savaşından daha pahalıya mal olmuştur. Hükümet kuvvetlerinin sayısı yaklaşık 200.000, Şeyh Said'in Kuvvetleri ise yaklaşık 20.000 idi. Bu kıyamın T. C. Üzerindeki tesiri çok büyüktü. Bu ayaklanma iki dünya görüşünü resmediyordu. Biri İslam'ı diğeri ise Laik Cumhuriyeti temsil ediyordu. İsyandan hemen sonra ise hükümet değişikliğine gidildi, daha ılımlı olarak tanınan Fethi Okyar'ın yerine İsmet İnönü Başbakan oldu. Ardından Takrir-i Sükûn Kanunu ilan edilip İstiklal mahkemeleri kuruldu. Böylece bölge üzerinde yıllarca uygulanacak olan güvenlik siyaseti belirlenmeye başlandı ve "Şark Islahat Planı" devreye sokuldu.
Sayfa 42 - Köklü değişimKitabı okudu
35 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.