Önce anılarımız ihanet eder bize, teker teker bırakıp giderler. Her ihanet bir terk ediştir çünkü. Üstelik kendisi olarak kalacağını ne kadar vaad ederse etsin, ne dönen aynı kalır, ne bekleyen. Öyleyse her gidiş bir ihanettir, her ihanet bir gidiş.
Hayatımı kaybettim hükümsüzdür; buldum hayatımı hükümlüdür. Bir tek sende hükmüm var, bir tek sende hükmüm yok. Her şeyin hükmünü yitirdiği yerdeyim... Ama nereye kadar?