Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Darağacından Notlar

Julius Fuçik

Darağacından Notlar Gönderileri

Darağacından Notlar kitaplarını, Darağacından Notlar sözleri ve alıntılarını, Darağacından Notlar yazarlarını, Darağacından Notlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Öteki odadaki sorgulamalarda sözcükler kalkanın ya da silahın olurdu; 400 No'lu Oda'da ise sözcüklerin arkasına gizlenmen olanaksızdı. Burada adamın ağzından çıkan sözleri tartmazlar, senin ruhunu tartarlar, adamın mayasına bakarlar. Onca zaman sonra sende kalan, yalnızca hayatta en önemli olan şeydir. Onca zaman sonra, senin kişiliğinin temelini çelikleştiren, zayıf düşüren ya da güzelleştiren ne varsa, ölümünden önceki saldırılarla yerle bir edilmiştir. Yalnızca özne ile yüklem kalmıştır: Sadık kalan direnir, hain ihanet eder; kahraman mücadele eder, iradesi zayıf olan teslim olur. Her birimizin içinde hem güçlülük hem de zayıflık, hem cesaret hem de korku, hem metanet hem de bocalama, hem dürüstlük hem de namussuzluk vardır. Burada biri gider, öbürü kalır. Y evet dersin ya da hayır. Bu iki ip arasında ip cambazlığı yapmaya kalkan, cascavlak ortada kalır.''
''İnsanlar hapislik ile yalnızlığı kafalarında çoğu zaman bir tutmakla büyük bir yanılgıya düşerler. İnsan hapiste yalnız değildir. Hapiste başlı başına bir toplumdur, en ağır tecrit bile insanı topluluktan koparıp alamaz -kendi kendini dışlamadığı sürece tabii.''
Reklam
''..cimnastik hareketlerini ben yöneteceğim. Bugün 1 Mayıs çocuklar; yeni bir hareketle başlayalım, gardiyan baksa da bakmasa da. İlk hareket, çekiç sallama -bir, kii, bir, kii. İkincisi, ekin biçme. Orak-çekiç -herifler durumu çakmış gibi. Bizimkilerin yüzlerinde bir gülümseme dolaşıyor ve hareketleri coşkuyla sürdürüyorlar. Bu da bizim 1 Mayıs gösterimiz, çocuklar; bu pandomim, ölüme giderken bile dimdik ayakta kalacağımıza dair 1 Mayıs andımız. (..) Enternasyonel dünyanın dört bir yanında yankılanıyor; haydi, bizim hücrede de çınlasın. Enternasyonel'i söylemeye başlıyoruz ve devrimci şarkılar birbirini izliyor.''
''Konuşmayı göze alamıyorsun -gözlerdeki ifadeyi bile izliyorlar. Ama dilsizler parmaklarıyla da açık seçik söyleyebilirler söyleyeceklerini.''
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM, 400 NO'LU ODA:
''..en kızgın alazlardan geçerken küle değil çeliğe dönüşen yeni bir güç sınanıyor burada. Tıpkı siperlerdeki gibi, toprağın rengine büründüğümüz siperlerdeki gibi..''
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM, 267 NO'LU HÜCRE:
''Belki de bu hücrede sırf bizim burjuvaların yıkıcı siyasetlerinin Çek halkı için doğuracağı sonuçları tüm açıklığıyla gördüğümden kalıyordum. Şimdi halkım çarmıha geriliyor işte; Aman muhafızlar hücremin kapısı önünde gidip gelirlerken, dışarıda bir yerlerde de siyasetin Yazgı Tanrıçaları ihanetin ağlarını örüyorlar. İnsanların uyanmaları için daha kaç yüzyıl geçmesi gerekecek.? İnsanlık ilerleyebilmek için kaç bin hapishane hücresinde volta attı acaba.? Ve daha kaç bin hücrede volta atması gerekecek.? Ah, Neruda'nın* Çocuk İsa'sı, insanın kurtuluş yolunun sonu yok. Ama insanoğlu en sonunda uyandı, en sonunda uyandı.'' * * Çek gazeteci, yazar ve şair Jan Neruda (1834-1891), Çek gerçekçiliğinin en önemli temsilcilerinden biridir. Yapıtlarında Çek yurtseverliğinin yeniden doğuşu temasını işleyen Neruda, kuşağının önemli kültürel ve siyasal mücadelelerinin hepsinde yer almıştır. 1971 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, Şilili şair Pablo Neruda, soyadını bir saygı ifadesi olarak Jan Neruda'dan almıştır.
Reklam
''Hayatı çok sevdim ve onun güzelliği uğruna mücadeleye atıldım. Sizleri çok sevdim, insanlar; sevgime karşılık bulduğumda da dünyalar benim oldu. Beni yanlış anladığınız zamanlar kahroldum. Kime haksızlık ettiysem, bağışlasın beni; kimin hatırını hoş ettiysem, unutsun gitsin. Kimse hüzünle anmasın beni. Babacığım, anneciğim, kız kardeşlerim, sevgili Gusta'm, yoldaşlar, tüm sevdiklerim, son dileğim bu sizlerden. Gözyaşlarının kederin hüzünlü yıkıntılarını alıp götüreceğini umuyorsanız, bir süre ağlayın. Ama sakın ola, yerinmeyin. Sevinç uğruna yaşadım, sevinç uğruna ölüyorum; mezarımın üstüne bir hüzün meleği kondurursanız haksızlık edersiniz.''
''..bugün 1 Mayıs'ın, insanoğlunun en güzel, en kıvançlı bayramının öngünü. Neşeli bir şarkı tutturmaya çalışıyorum, ama daha da hüzünlü geliyor olsa gerek, çünkü genç Karek arkasını dönüyor, ''baba''da yaşaran gözlerini siliyor. Kimin umurunda, şarkımı sürdürüyorum ve çok geçmeden onlar da yavaş yavaş bana katılmaya başlıyorlar. Mutluluk içinde uykuya dalıyorum.''
''Madem her şeyi biliyorsun, daha ne anlatayım sana.? Ömrümü boşa geçirmedim, şimdi sonunu berbat etmeye hiç niyetim yok.''
İKİNCİ BÖLÜM, ÖLMEK:
''..gecenin son bulduğu gökyüzüne, Gün ışığı ölümsüzdür artık..''
778 öğeden 501 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.