Bir idam mahkumunun darağacı ve faşizmin gölgesinde yazdığı notlardan oluşan bir yapıt.
Fuçik, Prag'ın kömür ddpolarıyla, fabrikalarıyla dolu, gürültülü patırtılı kenar mahallerinden birinde doğup,
Çekoslovakya Komünist Parti önderlerinden biri olana dek bir sürü faydalı işle meşgul olmuş. Gazetecilik, tiyatro oyunculuğu ve siyasi kimliğinin yanında müzikle de uğraşmış. Öyle ki Prag hapishanesinin hücresinde dahi en güzel şarkıları alt kattaki hücresinde tutuklu bulunan karısı Gusta 'ya adamış. Nazilerin Çekoslavakya işgaline karşı çıkan yazar bu uğurda aktif olarak çalışmış ve bu sebeple tutuklanarak on üç ay zindanda tutulmuştur. Bu süre zarfında sürekli işkenceye ve aşağılanmalara maruz kalmış ve sonrasında da 40 yaşında kurşuna dizilerek idam edilmiştir. Bu süre zarfında kendisine bir gardiyan tarafından temin edilen kağıtlara zindanlarda yaşadığı anlardan küçük küçük notlar tutmuş ve bu notlar ölümünden sonra kendisinden aşkla bahsettiği eşi Gusta tarafından kitaplaştırılmıştır.
Yazılan notlar her ne kadar ölümün gölgesinde yazılmış olsalar da bir veda değil, aksine bir mücadeleyi, direnişi, zaferi ve en nihayetinde zafere giden yolu müjdeleyen mesajlar niteliğinde. Fuçik, ısrarla söylüyor: adımız hüzünle anılmasın, mücadelemizle varolduk, onun uğruna öldük diyor.
Çok severek, etkilenerek okudum bu notları.