Darwin, Tanrı ve Yaşamın Anlamı kitaplarını, Darwin, Tanrı ve Yaşamın Anlamı sözleri ve alıntılarını, Darwin, Tanrı ve Yaşamın Anlamı yazarlarını, Darwin, Tanrı ve Yaşamın Anlamı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tüm organizmalar ortak bir kökten geldiğinden, insanlık doğduğunda biyosferin bir bütün olarak düşünmeye başladığini söylemek doğru olacaktır. Canlılığın geri kalanı vücutsa, biz akılız.
-E. O. Wilson (2002), s. 132
Ahlakı dine bağlamak, değerli bir yükün sevkiyatını batan bir gemiyle yapmaya benzer. Çocuk büyüdüğünde dinin olgusal savlarından şüphe etmeye başlarsa ne olacak? Bu durumda, gemiyle birlikte yük de kaybedilebilir.
Ahlak anlayışımız, insan doğasının bir parçasıdır. Bu anlayış, İsa'dan, Musa'dan, Konfüçyüs'ten ve bu çağların diğer tüm ahlak hocalarından önce de vardı.
Dünya üzerinde evrim kuramının yaygın bir biçimde öğretildiği yerlerde görülen şiddet oranının, öğretilmediği yerlerde görülenden daha az olduğu anlaşılmıştır.
1900 yılında, L'Univers gazetesinden bir editör şuna dikkat çekmiştir:
Evrim tarafından ele geçirildiğinden bu yana, dünyada barış kalmadı. Geçmiş yıllarda barış, gücünü ilahi doğaya ve insanın ilahi kökenine olan inançtan almıştır. O zamanlar, insanlar tek bir Baba'nın çocukları olarak görülürdü ve bu sebepten, savaş kardeş katli anlamına gelirdi. Ancak şimdi, insanlar maymunların çocukları olarak görüldüğüne göre, öldürülüp öldürülmemeleri ne fark eder?
Cennet ve cehenneme inanan insanlar (gerçekten inanıyorlarsa) hiçbir iyiliğin ödülsüz, hiçbir kötülüğün de cezasız kalmayacağını düşünür. Bu da onlara, ahlaklı olmaları için kişisel çıkarlarına uygun bir neden sağlar.