Değişen Toplumda Aile ve Çocuk
Atalay YörükoğluDeğişen Toplumda Aile ve Çocuk Sözleri ve Alıntıları
Değişen Toplumda Aile ve Çocuk sözleri ve alıntılarını, Değişen Toplumda Aile ve Çocuk kitap alıntılarını, Değişen Toplumda Aile ve Çocuk en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü yasalar , geleneklerin bıraktığı boşluğu doldurmaya yetmiyor.
ABD'de çocuk nüfusunun yüzde 3,5'u yani 2,5 milyonunu evlat edinilmiş çocuklar oluşturmaktadır. Bu çocukların yüzde 87'si de evlilik dışı doğmuş çocuklardır.
Konuşması geciken çocukların dil altı kestirilir. Hocaya okutulur, muska yazdırılır; yatıra, tekkeye götürülür. Çocuk ahırda hayvanların yanına bağlanır. "Hayvan isen mele, insan isen söyle" denir. Konuşkan birinin avucundan su içirilir. Kuzu dili, kuş dili yedirilir; kanarya kafesinden su içirilir. Sabah ezanından ya da cuma namazından önce, cami anahtarıyla çocuğun ağzı açılır...
Kendi isteği ile çalışan çocuk yoktur. Çocukluk, oyun, öğrenim ve yetişme çağıdır. Çocuğun gün boyu bir işte çalışmaya zorlanması onun eğitimini, sağlığını ve beden gelişmesini bozmakla kalmaz, kişilik gelişimini de etkiler.
UNICEF kaynaklarına göre, yılda 21 milyon çocuk ölüyor. 176 milyon çocuk okula gidemiyor; 300 milyon çocuk temiz su içemiyor, 400 milyon çocuk hekim yüzü göremiyor. 100 milyon çocuk ağır beslenme bozukluğu çekiyor. 55 milyon çocuk çağdaş kölelikten (çocuk işçiliği) kurtulamıyor. Yalnız Latin Amerika ülkelerinde 40 milyon kimsesiz çocuk sokaklarda sahipsiz dolaşıyor. Tüm bu çocuklar Çocuk Hakları Bildirisi'nde yer alan hakların hiçbirinden yararlanamayanlardır.
Çocuklar gerçekle gerçek olmayanı ayırt etmekte güçlük çekerler. Gözleri önünde olup bitenin bir oyun veya temsil olduğunu bilmez, gerçek sanırlar. Hatta çok küçük çocuklar, ekrandaki insanların hayal ve görüntü değil TV kutusu içine girmiş gerçek insanlar olduğuna inanırlar. Çocuklar gördüklerine öykünür, süperman gibi uçmaya çabalar, kavga sahnelerini arkadaşları üzerinde denemeye kalkışırlar.
İyi beslenemeyen, korunamayan, sağlık bakımı yapılmayan, güvenli bir aile ortamında büyümeyen, eğitim olanaklarından yararlanmayan çocuğun topluma maliyeti ayrıca çok yüksektir. Başka bir deyişle çocukluk çağında ondan esirgenenler, yetişkin çağda kat kat geri ödenir.
İyi eğitim ancak serbest tartışma ortamında, yani özgürlük içinde sağlanabilir. Dogmalara dayanan buyrukçu öğretim verilenle yetinmeyi öğretir, bilginin kendi kendini üretmesini engeller; üretici olsa bile yaratıcı olamaz.
Çocuk doğuramamak kadın için bir sağlık sorunu değil, bir eksiklik, bir ayıptır. Ayrıca kısırlık nedeni erkekte değil hep kadında aranır. Erkek ya kadını boşar ya da üstüne kuma getirir. Çocuksuzluk kadın için ayıptan da öte, aşağılatıcı bir durumdur: "Oğlanı kızı olmaz avrattan eski hasır yeğdir."
Kadın daha önce kız doğurmuşsa, son doğan kıza Döne ya da Döndü adı konur ki ondan sonrakiler oğlan olsun.