Değişik Gözle kitaplarını, Değişik Gözle sözleri ve alıntılarını, Değişik Gözle yazarlarını, Değişik Gözle yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Önümdeki iki kaya arasında bir yengeç vardı. Her gelen dalga yengeci bulunduğu yerden az daha aşağılara sürüklüyor, fakat dalga kırılıp parçalandıktan hemen sonra, o, ihtiyatlı bir ilk adımla eski yerini almakta gecikmiyordu. O yengeci dalgaların büsbütün kayaların altına doğru sürükleyip sürükleyemeyeceği bütün dikkatimi oyalayan bir merak oldu bana. Ta karşıdan gelen bir dalgayı tutuyor, kayaya gelinceye kadar dalganın alçalıp yükselişini, hız alışını izliyordum. Bazen kayalara yaklaşan dalga, tam kayaların dibinde alçalınca, yeniden hız alıp doğrulacak açıklık kalmıyordu arada. Böyle olunca, dalganın suları kayaların dibinde hızla dağılıyor, geri dönüyor, arkadan gelen dalganın sularına katılıyordu. Çoğu kayaların az ilerisinde yeniden doğrulan dalga bütün hızıyla kayaların üstüne, benim küçük yengecime, dört yanından saldırıyordu. Dalganın serpintileri ayaklarımın dibine düşüyor, rüzgara karışan küçük damlacıkları yüzüme, üstüme başıma vuruyordu. Gözlerimi benim korkusuz yengecimden ayıramıyordum. Daha kayaların tepesinden dalganın son suları dökülürken onun eski yerini aldığını görmek, beni coşturuyor, onu içimden sessiz sedasız uzun uzun alkışlıyordum.”
“Hikaye mi arıyorsun dünyada? Al, işte! Burnunun dibinde. Şu sokağın içinden gözüne ilk ilişen evi seç. Yeter ki gönlünde, o evin insanlarını tanımak isteyecek merakın olsun! Ne işin var uzaklarda?”