Yıllar önce okumuş olduğum bu kitap,sabah kitaplığımda gözüme çarptı, paylaşmak istedim. Etkisini hala hatırlıyorum. Nehir gibi akan ,insanı baya koltuğa çakan, sürükleyen bir kitaptı. Bir anda olayların içinde kendinizi buluyorsunuz. Bu kitabı okurken kendi kendime konuştuğumu hatırlıyorum mesela. ‘’Yaaa nasıl olur, vay arkadaş’’ cümleleri zihnimde canlanıyor kapağını gördükçe. Bekledigimden daha muazzam çıktığını söyleyebilirim. Ne yazık ki şu an sadece sahaflardan temin edilebilecek bir kitap. Basımı yok. Denk gelirseniz tavsiye ederim.
Kitabın konusuna gelecek olursak, baş kahramanımız Work, bir yandan babasının cinayetiyle ilgili sır perdesini kaldırmaya çalışırken, diğer yandan Barbara ile zoraki evliliği, gizemli sevgilisi ve duygusal bir travma yaşamış olan kızkardeşi Jean arasında gidip gelmektedir. Bu arada güzel ve zeki bir dedektif olan Mills, aleyinde ne kadar delil varsa toplayıp Work’ü babasının katili ilan eder ve köşeye sıkıştırmaya çalışır. Work, gerçeklerin peşinden gittikçe eski yaralar kanayacak ve geçmişte aldığı kararlarının sonuçları ile yüzleşmek zorunda kalacaktır.