Bankaların kasaları tıka basa doluyken, kuyumcu vitrinleri sarı sarı parlarken, cüzdanı kalın puştlar kasıla kasıla turlarken caddeler, açlıktan karnın gurulduyorsa eşeğin s*kinden başka bir şey değildin. Sana zulüm de müstehaktı, ölüm de.
Taksi gazladı, üstüne üstlük dönüp arka pencereden baktı bana, güldü, ama ne güldü Yarabbi! Şimdi, şu an Bornova'ya dev bir göktaşı düşecekti, emindim bundan. Düşmedi.
Başka türlü işleyen hayata heves etsen ne fayda, bilmiyordun ki kuralları, kimse öğretmemişti sana. Üstelik dahil olmaya çalıştıkça daha da dışına düşüyordun o hayatın.