Demokrasinin Sosyolojisi

Ali Yaşar Sarıbay

Newest Demokrasinin Sosyolojisi Quotes

You can find Newest Demokrasinin Sosyolojisi quotes, newest Demokrasinin Sosyolojisi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bu açıdan, Türk modernitesi için son bir söz söylemek gerekirse şunu diyebiliriz: Türkiye'nin modernleşmesi esasen Batılaşarak Doğulaşma serüvenidir.
Sayfa 286 - Timaş Yayınları
Osmanlı İmparatorluğunun çöküş sürecine girmesiyle beraber "bu devlet nasıl kurtarılabilir?" sorusuna cevap arayışları, aslında "anlamaya" dayanan kavrayışlardan çok, pratik çözümleri hayati sayan "algılamaları" ön plana çıkarmıştır.
Sayfa 274 - Timaş Yayınları
Reklam
Türk modernitesi, başından beri maddi temelde somut ilişkilerin bir ürününden daha çok zihinsel temelde bir toplumsal tasarım şeklinde tezahür etmiştir.
Sayfa 274 - Timaş Yayınları
Osmanlı İmparatorluğunun çöküş sürecine girmesiyle beraber "bu devlet nasıl kurtarılabilir?" sorusuna cevap arayışları, aslında "anlamaya" dayanan kavrayışlardan çok, pratik çözümleri hayati sayan "algılamaları" ön plana çıkarmıştır. Fakat, bu "pratik çözüm" önerileri de Osmanlının kendi üzerine bir düşünümünü (tefekkürü), son tahlilde, kendi kendini anlamayı ihmal ettiği ölçüde, hem yapay kalmış; hem de bu yapaylığı toplumun özsel dinamiklerini temsil ediyormuş gibi sunarak muvafık veya muhalif politik tavırlar arasındaki çekişmeleri de sanal (virtual) bir dünyaya hapsetmiştir. Bu sebeple, örneğin Türk modernitesi hep "ilerleme"-"gerileme" çekişmesi ekseni etrafında dönmüş, "modernlik" son tahlilde biçimsel değerlere, tutumlara ve tavırlara indirgenmiştir.
Sayfa 276 - Timaş Yayınları
Türk modernitesi, başından beri maddi temelde somut ilişkilerin bir ürününden daha çok zihinsel temelde bir toplumsal tasarım şeklinde tezahür etmiştir. Bu itibarla, Türk modernitesinin soyut/kurgusal yanı hep ön planda tutulmuş, dolayısıyla "modern olma" sembollerden örülü bir meta-topluluk meselesi olarak görülmüştür.
Sayfa 276 - Timaş Yayınları
Oysa, Osmanlı'da "iktisadi zihniyet'in somut temelleri vardır ve bize göre, bunların ancak bir kısmı Weberci tahlillere zemin teşkil edebilir. Mehmet Genç'in (2000: 43-52) göstermiş olduğu gibi, Osmanlı'da "iktisadi dünya görüşü", adeta üç koordinatlı bir sistem içinde meydana gelmiş ve çalışmıştır: İaşe, Gelenekçilik, Fiskalizm. İaşe, iktisadi faaliyeti tüketici açısından değerlendiren, dolayısıyla o faaliyetin amacını insanların ihtiyacını temin etme olarak gören araçtı. Gelenekçilik, sosyal ve iktisadi ilişkilerde oluşmuş olan dengeleri muhafaza eden, bu dengeler bozulmaya yöneldiğinde onları yeniden tesis eden veya ortadan kaldırma iradesiydi. Fiskalizm ise devletin iktisadi kararları almada ge- lirleri yükseltme ve giderleri kısma arasında gelenekten gelen telkinler doğrultusunda gösterdiği tavırdı. Osmanlı iktisat ahlakının ve zihniyetinin kaynakları İslamiyet'in norm dünyası (Sayar, 1986: 11/dipnot 9) olsa da, bu normların düzenlemediği, öngörülmeyen bir çok meselenin üstesinden gelmede ve ilişkileri düzenlemede Padişahların çıkardığı "Kanunname" denen devlet iradesini yansıtan kuralların etkisi de büyüktü (Genç, 2000: 49). Çünkü, Osmanlı iktisat zihniyeti "devletin her şeyin içinde ve üstünde olduğu" bir felsefi ("İlm-i tedbir-i devlet") zemin üzerine inşa olmuştu (Sayar, 2001: 123).
Sayfa 262 - Timaş Yayınları
Reklam
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.