Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

DP'nin Kurucusu Refik Koraltan Anlatıyor

Demokratlar

Kamil Maman

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Türkiye Büyük Millet Meclisi Tek Parti Yönetimi'ni kaldıramaz duruma gelmiş, ülkede rüşvet, denetimsizlik ve sefalet tahammül edilemez boyutlara ulaşmıştı. Bayar, Koraltan'a bu işin iki kişiyle olmayacağını söylüyor ve başka isimlerle de temasa geçilmesi gerektiğini ifade ediyordu.
Artık yeni bir parti kurulması kaçınılmaz hale gelmişti. Bu dörtlüyü Demokratlar diye adlandırılan basın, her hareketlerini de yakından izlemekteydi. "7 OCAK 1946'da, Koraltan, partinin kuruluş dilekçesini verir." Ardından yapılan bir basın toplantısıyla Demokrat Parti'nin kuruluşu resmen duyurulmuştur.
Reklam
Koraltan giderek Refik Saydam hükümetini tenkit eder konuşmalar yapıyor ve Bayar'la daha da yakınlaşıyordu. Bir gün kendisine gelen bir telgrafta İçel Milletvekili olduğu bildirildi. Buna bir anlam verememişti. Valilik görevini bırakarak Ankara'ya döndü. Bundan sonra Bayar'la ev sohbetleri başlamıştı. Bayar'ın yaşı ilerlemişti ve politikadan uzak durmak istiyordu, fakat Koraltan onu politikaya dönmesi için ikna etmeye çalışıyordu.
Yassıada'da davaları 27 Mayıs Darbesi'nden yaklaşık beş ay sonra, 14 Ekim 1960 günü başlanmıştı. 15 Eylül 1961 tarihindeki karar gününe kadar 287 duruşma yapıldı. İlk olarak Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu idam edilmişti. Adnan Menderes ilaç zehirlenmesinden dolayı infaz ertesi güne kalmıştı. O sırada İmralı'ya bardaktan boşalırcasına yağmur yaşamaya başladı. İdam kararı güpegündüz gerçekleştirilmişti. Menderes'in hazin dramı işte böyle noktalamıştı. Yassıada Mahkemelerinde karar sonunda 15 İdam, 31 ömür boyu hapis, 418 kişi 6 aydan 20 yıla kadar değişen hapis cezaları alınmıştı. Daha sonra 15 idam hükümlüsünden 12 sinin cezası müebbete çevrildi. Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan'ın imzaları ise tasdik edilmiştir.
Sayfa 223Kitabı okudu
1914'te savcı olarak görev yaptığı Bursa'ya 1939'da vali olarak tekrar gönderilen Koraltan'ın burada yaptıkları ne kadar ileri görüşlü bir devlet adamı olduğunu gösteriyordu. Koraltan, Bursa'nın çehresiyle ilgili hummalı bir çalışma yürüttüğü sırada, İkinci Dünya Savaşı patlak vermişti. Her ne kadar Türkiye savaşa girmese de sıkıntılar büyük olmuştu. Açlık öyle bir hal almıştı ki Refik Bey'in anlatımıyla "Atlar birbirlerinin yellerini ve kuyruklarını yemeye başlamıştı." Koraltan, halkın dişinden tırnağından artırarak verdiği servetlerin nerelere harcandığını sormaktan kendini alamıyordu. O günlerde Celal Bayar başvekillikten uzaklaştırılmış ve dinlenmek için Bursa'ya gelmişti. İkili yine aynı şehirde, 26 yıl sonra tekrar karşılaşmıştı.
Koraltan, 1936 senesinin başında Ankara'dan ayrılmış ve Anadolu'nun çeşitli illerinde valilik görevleri başlamıştı. Meclisin en etkili vekilleri arasına girmişti ve bu etki bürokratlar arasında devam edecekti. İlk önce Artvin'in bütün yollarını halkla birlikte eline kazma kürek alarak yapımına koyuldu. Buradaki görevinin ardından Trabzon'a vali olarak gönderildi. O dönemde, bölgede tarım ve hayvancılığın gelişmesinde büyük katkıları olmuştur.
Reklam
Yeni bir devlet kurulmuş, İnkılapların ardından Türkiye'de siyasi hayat da değişiklik göstermeye başlamıştı. Bu durum Refik Koraltan için de yeni bir süreçti. Milli Mücadele'yle birlikte katıldığı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden 15 sene sonra ayrılma vakti gelmişti. İsmet İnönü onu artık mecliste istemiyordu.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.