Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Deniz Kurdu

Jack London

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ben, güneş yüzünü gösterdiğinde kavrulup yok oldum, çünkü beni besleyecek bir köküm yoktu.
Sayfa 86 - cem
"Benim nasıl biri olduğumu gayet iyi biliyorsun. Kendi ahlaki değerlerinin dünyasında bana da bir değer biçtin. Bana yılan, kaplan, köpekbalığı, canavar hatta Caliban dedin. Sen küçük bir kuklasın yalnızca. Bana verdiğin isimlere rağmen, yalnızca seninkine benzeyen bir bedene sahip olduğum için bir yılanı bir kaplanı ya da bir köpekbalığını öldürür gibi öldüremiyorsun beni."
Sayfa 266Kitabı okudu
Reklam
"Bazen kendimi hayatın gerçekleri karşısında sizin gibi kör olabilmeyi, yalnızca onun hayallerini ve yanılsamalarını tanıyor olmayı dilerken yakalıyorum. Bunları yanlış, tamamen yanlış kabul eden mantığım bir yandan da, bu hayallerin ve yanılsamaların daha büyük mutluluklar verdiğini söylüyor, hem de tüm yanlışlıklarına rağmen. Mutluluk yaşamın tek ödülü. O olmadığında tüm bu uğraş, bu zor yaşam savaşı anlamsızlaşıyor. Yaşamak için emek sarf edip sonra bunun karşılığını alamamak ölümden beter. Kim ki, mutluluğu en çok tadar, o bu hayatı en çok yaşamış demektir. Sizin hayalleriniz benim gerçeklerimden çok daha fazla mutluluk verici."
Sayfa 196Kitabı okudu
"Yaşamın değeri, onun kendisine verdiği değer kadardır. Tabii, kendi lehinde karar verme isteğinden dolayı, hep hak edilenden fazlası biçilir. Yukarı çıkarttığım şu çocuğu düşün! Yaşamı çok kıymetli bir şeymiş gibi, elmaslardan yakutlardan daha da değerli bir şeymiş gibi, sıkı sıkı tutunuyordu düşmemek için. Kimin için değerliydi onun yaşamı? Senin için mi? Hayır. Benim için mi? Hiç de değil. Kendisi için mi? Evet, kendisi için değerliydi. Ama ben, onun değerlendirmesini kabul etmem. Kendini, olması gerekenin çok üstünde değerliyor o. Doğmayı bekleyen milyonlarca yaşam var şu anda. Eğer o düşseydi ve beyni tıpkı yere düşen bir kovandan saçılan ballar gibi güverteye dağılsaydı, dünya için değişen hiçbir şey olmazdı. Onun dünya için bir önemi yok! Arz öyle fazla ki... O, sadece kendisi için değerli olabilir. Üstelik bu değer öylesine uydurma ki, hayatını kaybetseydi, onu kaybettiğini bile bilmeyecekti. Yalnızca o, kendisini tüm yakutlardan, elmaslardan daha değerli buluyor. Eğer düşseydi, tüm o yakutlar ve elmaslar güverteye saçılacak, ardından da bir kova su ile temizleneceklerdi. Ve o, yakutlar ve elmasları kaybettiğini bile bilmeyecekti. Hayatını kaybettiğinde, kaybetmenin bilincini de kaybetmiş olurdu."
Yalnız olmak konusunda benim kadar acı çekmiyor. Yaşarken, üstüne düşünemeyecek kadar meşguldür o. Benim hatam o kitapları açmak oldu.
Sayfa 87 - cem
"Sen bunu yapamazsın. Korktuğun için değil, güçsüz olduğun için yapamazsın. Ahlaki değerlerin buna izin vermez. Onlar karşısında güçsüzsün. Sen, okuduğun kitaplarda yazan, çevrendeki insanların değer verdiği, güvendiği fikirlerin, kanunların kölesisin. Bunlar doğduğun andan itibaren, yıllar yılı bir şekilde beynine kazınmış. Kendi muhakeme gücüne ve benim sana öğrettiklerime rağmen, onlar silahsız bir adamı öldürmene izin vermeyeceklerdir."
Sayfa 266Kitabı okudu
Reklam
"Görüyorum ki hâlâ doğru yanlış gibi kavramlara inanıyorsun. " "Siz inanmiyor musunuz?" "Hem de hiç.
Sayfa 67 - cem yayıneviKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.