Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Denizler'in Şekibe Ablası: Şekibe Çelenk

Serpil Çelenk Güvenç

En Yeni Denizler'in Şekibe Ablası: Şekibe Çelenk Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Denizler'in Şekibe Ablası: Şekibe Çelenk sözleri ve alıntılarını, en yeni Denizler'in Şekibe Ablası: Şekibe Çelenk kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlhan Erdost'un Katledilmesi
Halit Çelenk: 1980 yılı Kasım ayı. Bahçelievler'deki evimizin salonunda bir savunma üzerinde çalışıyorum. Günlerden pazartesi. Saat 16'ya doğru telefon çalıyor. Ahizeyi kaldırıyorum. Telefonda bir ses: -Ben Mamak'tan arıyorum. Sıkıyönetim Komutanlığı basın subayıyım. İlhan Erdost adında bir kişi öldü. Sizin onun avukatı olduğunuzu öğrendik.
Sayfa 150 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Çiçekler Koparılmamış Olsun
Aydın Çubukçu: ... Ama önce, kapıda sizi karşılayan Şekibe Çelenk'in gözlerindeki ilk soruya doğru yanıt vermelisiniz. Elinizdeki çiçeklerin saplarından kesilip parlak kâğıtlara sarılmış halde ya da saksısında getirilmiş olduğuna göre farklı tepkiler alacaksınız çünkü... Çiçeklerin koparılmamış olmasını ister Şekibe Abla... Küçük bir saksıda gelmelerini yeğler... Saksı, vazodan iyidir. Çünkü vazo ona solup atılacağının yakın olduğunu söyleyip duran geçici bir konaktır...
Sayfa 119 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Reklam
Deniz, Yusuf, Hüseyin...
Mustafa Yalçıner: ...Ankara Dışkapı Veteriner Fakültesi'ndeki mahkeme salonunda, "ortak savunmamız"ın son bölümüyle ilgilidir. Sonradan kitap halinde "THKO Davası-Savunma" adıyla yayınlanan bizler tarafından hazırlanan savunmayı Deniz okumaya başladı. Yusuf ondan devraldı. Sonra biri daha... Ve "neden böyle bir mücadeleye karar verdik?", "Neden silaha sarıldık?" sorularının işleneceği en son bölüme gelindi. Dördüncü savunmacı Hüseyin İnan, elindeki metni sandalyenin üstüne koyarak irticalen konuşmaya başladı. Salonda "çıt" çıkmıyordu artık. Boğazına bir şeyler kaçıp boğulup ölen "mahkeme komutanı" başta olmak üzere, hakim, yardımcı hakim ve savcılar, bizlerden daha büyük dikkatle, neredeyse nefes almadan dinlediler Hüseyin'i. Ve nihai ve kesin kararlarını orada verdiler: "Beyin" oydu ve o da asılacaktı! Şekibe Abla işaret ederek, yanındakilere şöyle dedi: "Bir Deniz'le Yusuf'un fotoğrafını çekmişlerdi. Bir de Hüseyin'i çektiler. Onu da götürecekler."
Sayfa 115 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Azime Korkmazgil: Şekibe ve Halit Çelenk dostluğunun; Ozan Hasan Hüseyin için, ayrı yere konacak bir anlamı da var: Türk işçi sınıfı tarihinde, 'Kavel Grevi'nin çok özel sayfalarını okumayanımız yoktur! Olayın önderliğinde Maden-İş Sendikası vardı. Acılı ayrıntılarla örtülü, uzun soluklu, destanlara konu olmuş, derslerle yüklü bir eylemdir bu. Grev, 1963 kışında başarıldı. Hasan Hüseyin de bu süreçte herkes gibi dopdolu ve uzun süreli bir bekleyiş heyecanı yaşadı; parti içinde olduğu kadar, tüm ilerici çevrelerde de çok sevilmiş olan ve 'Kavel' başlığını taşıyan ünlü şiirini yazdı... O zamanlar bu şiir, hemen her toplantıda bellekten seslendirilirdi... Bir değerlendirme toplantısında da, Şekibe Çelenk'in; 28 Ocak'ta başlayıp 4 Mart'ta sona eren bu şanlı grev için şöyle dediğini not etmişim: -İşçiler ilk kez, sıra dışı bir dayanışma örneği verdiler. Mesajı büyüktür; olağanüstü güzellikler büyütmüş, saygın bir direnmedir bu! Adam gibi grevdir yani! Rastlantı; doğum günü 4 Mart olan Hasan Hüseyin, coşkuyla söz aldı: -Elbet beni de etkiledi olay! dedi; bildiğiniz şiiri yazdım. Bu öncü eylemi, çoban ateşine benzettim şiirimde. İşçi kardeşlerime söz verdim; nişanlımı Kavel kapısında öpecek, Kavel kapısında evleneceğim ve ilk çocuğumun adını Kavel koyacağım... Şekibe Çelenk, yeniden sesini yükseltti: -Tamam Hasan Hüseyin! dedi; önümüzdeki günlerin birinde kitabın çıkacak. Bu senin ilk kitabın, ilk çocuğun demektir; kitabın adı 'Kavel' olsun! Ozan Hasan Hüseyin'in ilk şiir kitabının adı; böylece, Şekibe Hanımın önerisi olarak, dostlar arasında kabul edildi...
Sayfa 96 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan
Yaşamda ve Yargıda Devrimci Duruş Halit Çelenk kitabından Remzi İnanç alıntısıdır. "...Şekibe Çelenk; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan asıldıktan sonra; “Bu ülkede adalet yok” diyerek barodan kaydını sildirmiş ve bir daha avukatlık yapmamıştır. Bu tepki ne kadar anlamlıysa, Halit Çelenk'in de demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde kıyılan insanları savunmayı sürdürmesi o kadar anlamlıdır." (s.175)
Sayfa 99 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
"Çiçek seven insan sever, insan seven gençlere işkence etmez."
Sultan Özer: 12 Mart döneminde bir gün sizin evi aramaya geldiklerinde sivil polisler çiçeklerinizle ilgili bir şey sormuşlar galiba? Onlara kızdınız mı? Şekibe Çelenk: Kızmadım, hemen her gün basıyorlar evi... Serpil'i kaç kere götürdüler. Yine bir gün geldiler, çiçekleri gördü birisi, kapının önünde dışarıda çiçekler var. "Kimin bu çiçekler" diye sordu. Sivil polis, MİT'den. "Benim" dedim. "Hepsi sizin mi?" dedi. "Evet, benim" dedim. "Yaa, bir tane rica etsem verir misiniz bana?" diye sordu. "Bir tane değil, hepsini iste veririm. Çünkü çiçek seven insan sever, insan seven gençlere işkence etmez" dedim. "Biz öyle şey yapmıyoruz" dedi. "Hadi be sen de" dedim, "sizin işkence yaptığınız gençler, elinizden çıkıyor buraya geliyor, ben onları yıkıyorum, yediriyorum, uyutuyorum, öyle gönderiyorum, bana mı laf anlatıyorsunuz!" dedim. Onun yanındaki adam da MİT'den, "Amma da belalı kadın, Allah bunun kocasına sabır versin" dedi.
Sayfa 49 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Reklam
kadınlarımız
Sosyalizm kavgasında yer almış kaç kadının adını duymuştur bu ülke insanları? Özellikle de genç kuşaklar? Bir Sabiha Zekeriya Sertel'i, bir Suat Derviş Baraner'i, bir Sıdıka Su'yu kaç kişi bilir? Mücadelelerini toplumsal bilince çıkarmayı başaran Behice Boran gibi bir ya da iki sosyalist kadının ismi gezer belleklerde...
Sayfa 14 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
68 Kuşağı
Şekibe Abla'yı ilk olarak Hüseyin'le Yusuf'tan anlatılanlardan tanıdım. Onu ve "kurabiyelerini" öyle ballandırarak anlatırlardı ki... Onlara bir "ana gibi" kucak açtığını bilip öğrendim arkadaşlarımdan. Ama işte Şekibe Abla odur ki, sadece "bir ana gibi" kucaklamıyordu onları, tıpkı Halit Ağabey gibi, o da, yoldaş oluyordu onlarla. Hem analık, hem ablalık ve hem de yoldaşlık. Sonraları, kendim de yaşadım aynı ilişkiyi, ben de aynı havayı soluyup duyumsadım. Mustafa Yalçıner
Sayfa 210 - Evrensel Basım YayınKitabı okudu
Denizler’i, Alparslanlar’ı, Sinanlar’ı, kimse geçici süsler halinde vazolara koyup gösteriş yapmasın, Kimse, dikenlerin olmasa daha güzel olurdun demesin, Niye bu kadar kırmızısın biraz pembeleşsen demesin, Budayalım biraz bunları, Orada değil, şurada dursunlar, Çok göverdi dalları, bu kadar da olmaz, Kesmeli bunları, manzarayı kapattılar hep, Demesin, diyemesin... Çiçekler koparılmamış olsun...
Sayfa 121 - Evrensel Basım Yayın - 2.Baskı - Mart 2012 - Aydın ÇUBUKÇUKitabı okudu
Çiçeklerin koparılmamış olmasını ister Şekibe abla. Küçük bir saksıda gelmelerini yeğler... Saksı, vazodan iyidir.
Sayfa 118 - Evrensel Basım Yayın - 2.Baskı - Mart 2012 - Aydın ÇUBUKÇUKitabı okudu
Reklam
Anı
Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm Kahramanlıklar okudum tarihte Çağımıza yaraşan vakur, sade Davranışınız geliyor aklıma.
Sayfa 101 - Evrensel Basım Yayın - 2.Baskı - Mart 2012 - Melih Cevdet ANDAYKitabı okudu
Şekibe Çelenk; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan asıldıktan sonra; ‘Bu ülkede adalet yok’ diyerek barodan kaydını sildirmiş ve bir daha avukatlık yapmamıştır. Bu tepki ne kadar anlamlıysa, Halit Çelenk’in de demokrasi ve sosyalizm mücadelesinde kıyılan insanları savunmayı sürdürmesi o kadar anlamlıdır.
Sayfa 99 - Evrensel Basım Yayın - 2.Baskı - Mart 2012 - Remzi İnançKitabı okudu
İnsanın insanı sömürmesinin mutlaka yok edileceğine ilişkin inancın gücü...
Sayfa 73 - Evrensel Basım Yayın - 2.Baskı - Mart 2012Kitabı okudu
Sömürünün olmadığı, gülün gülle tartılacağı bir güzel dünya için verilen mücadelenin proleteri; Şekibe Çelenk.
Sayfa 66 - Evrensel Basım Yayın - 2.Baskı - Mart 2012 - Serpil ÇelenkKitabı okudu
Tan Olayı
Tan Olayı, gazetenin savunduğu demokratik ilkelere ve yaptığı sert eleştirilere karşı dönemin iktidarının bir tertibi idi. Aradan elli yıl geçti. Günümüzde yine demokrasi ve düşünce açıklama özgürlüğü mücadelesi veriyoruz. Uygarlık yolu bizim gibi ülkelerde uzun bir yol...
Sayfa 55 - Evrensel Basım Yayın - 2.Baskı - Mart 2012 - Şekibe ÇelenkKitabı okudu
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.