Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2015 Ocak

Derin Tarih - Sayı 34

Derin Tarih Dergisi

Derin Tarih - Sayı 34 Sözleri ve Alıntıları

Derin Tarih - Sayı 34 sözleri ve alıntılarını, Derin Tarih - Sayı 34 kitap alıntılarını, Derin Tarih - Sayı 34 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Osmanlıcanın bugünki şu hâli, şu âhengi bana o kadar hoş geliyor ki tebdîline (değiştirmeye) kıyılamaz sanıyorum!" Tevfik Fikret - Musâhabe-i Edebiye, 1899, Servet-i Fünûn
Dersim
Yapılan katliam, sözde medeniyet içindi. Oysa medenileştirilmesi iddia edilen o insanları "medeniyet için katletmek" görülmemiş bir hadiseydi.
Reklam
Bâb-ı Âlî Baskını sonrasında fiilî tek parti rejimi kuran İttihad ve Terakki Cemiyeti "vatan kurtarıcılığı" iddiasını daha fazla vurgulayarak muhalefetin meşruluğunu sorgulamış ve kendisine karşıtlığı ülke çıkarlarına ihanet olarak yorumlamıştır.
"Hıyanet-i vataniye" kavramsallaştırmasını yeni ufuklara ulaştıran erken Cumhuriyet rejimi ise "muhalefet"in sadece karşıtlık değil, "ihanet" ile eş anlamlı olduğunu ileri sürmüştür.
Siyasetin kutuplarını oluşturan yaklaşımlar kendi yönetim ve toplum tasavvurlarının gerçekleşmemesi durumunda ülkenin büyük badireler geçireceği ve yıkımla karşılaşacağı tezini vurgulayarak bir anlamda iktidarlarını ülkenin "kurtuluşu" için gerekli bir şart haline getirirken, muhaliflerinin yönetime gelmesini ise onun uçuruma yuvarlanması benzeri bir gelişme olarak görmüşlerdir.
Reklam
Cumhuriyet ve Kürtler
20. yüzyılın başından itibaren Osmanlı yönetimi sırasında İstanbul'da Kürtçe dergi ve gazeteler yayımlanıyordu. Bunlar zaman zaman soruşturmalara uğrasalar da legal yayınlardı. Cumhuriyet ise hayatına Kürtleri ve Kürtçeyi inkâr ederek başladı. O zaman sormak gerekir: Cumhuriyet Kürtlere ne kazandırdı? Bütün bunlar, yüzleşmeyi gerektiren ilişkilerdir.
Dersim Gençliği ve Marksizm
Okuyan Dersim gençliği ise 1968'de yeni bir umut olan Marksizm'e bel bağlamıştı. Marksizm eşitlik vaat ediyordu. Tarihten gelen korku ve tedirginliklerin biteceği umudunu yeşerttiği için Alevi gençliğinin kahır ekseriyeti Marksizm'e yönelmişti.
"Özetle Kutu'l-Amare zaferi öksüz girdiği Cumhuriyet döneminde 1945'e kadar iyi kötü kutlanmış ama sonradan İngilizlerle iyi ilişkiler uğruna unutulmuşlar mezarlığındaki kahramanlıklarımızın arasına özenle defnedilmiştir."
1950 yılında iktidar ile muhalefetin serbest seçimler neticesinde yer değiştirmesi ve bunu bir tasfiyenin izlemeyişi yüz yıllık bir geleneğin kırılması yolunda atılan önemli bir adım olmuştur.