Şunu Unutmamak gerekir ki "iman ve İslam" dış dünyayı değiştirmeye, yeryüzündeki her türlü kötülükle mücadeleye yönelmedikce, kötülükleri iyiliklere çevirmek amacıyla yola koyulmadıkça, harekete ve eyleme geçmedikçe, iman davası ispatlanamayan bir iddia olmaktan öteye geçmeyecektir...
Bir Müslüman olarak bu memlekette dini, mezhebi, ideolojisi, dünya görüşü, politik çizgisi, Etnik aidiyeti ne olursa olsun, herkesin huzur içinde ve kardeşçe bir arada yaşadığı bir gelecek istiyorum.
Siyaset ve yönetim alanındaki uygulamalar da Müslümanların göz önüne almaları gereken önemli bir Kurani/İslami prensip kuşkusuz şuradır. Bu noktadan hareketle 'Şura' yı halk iradesinin egemenliği şeklinde yorumlamak da mümkün görünmektedir.
Bir dinin mahiyetine dair sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için olmazsa olmaz şart, o dinin kurucu metnine - yani kutsal kitabına- bakmaktır.. Kur'anı incelediğinde, İslam'ın sadece inanç ve ibadetten ibaret olmadığını bizzat görecektir
Rahmetli Aliya Izzetbegoviç Bosna savaşı döneminde İslam ülkelerinden gelen gıda yardımlarına dikkat çekerek, "Bu yardımlar ancak bizim "tok" olarak ölmemizi sağlar. Bize gıda da lazım elbette ama savaşabilmek için asıl silâha ihtiyacımız var." demiştir.