Mükemmel bir kurguya sahipti. Olaylar, yerler, teşkilatlar, kişiler...
Pınar isimli bir gazetecinin yetmiş sene önce yaşamış dedesinin hikayesini araştırması sonucu Rusya, Amerika ve Türkiye'nin istihbarat teşkilatları ayaklanıyor. Yetmiş yıl evvel yaşanan bir hadisenin tekrar gün yüzüne çıkması kendi çıkarlarını düşünen devletleri korkutuyor. Bu olay sonucu yaşanan durumları anlatıyor kitap. Olayın görgü tanığı Olga gerçek adı Anastasia, doksan yaşına gelmiş yaşlı bir kadındır. FSB, CIA ve MİT'in bulamadığı kadını şans eseri Moskova gezisinde bulan pınar MİT tarafından takip edilmeye başlıyor. Olay örgüsü bu şekilde devam ediyor.
Genel yorumlarım ise, o zamanda yaşamış politikacılar eklenmiş ve roman daha gerçekçi bir hal almış. Aslında denilecek pek bir şey yok gerçekten çok iyiydi. Rusya'da yer alan çok önemli tarihi eserleri öğrendim. Yazar her şeyi o kadar detaylı anlatmış ki sanki o tarihi eserlerin içine girmişim gibi hissettim. Kitap boyunca yanıma bir kağıt kalem alıp bazı şeyleri yazdım. İlk başlarda kafam çok karıştı çünkü kim kimin dedesi kim kimin torunu belli değildi. Sonra bir şeyleri çözdüm. Ayrıca anlamını bilmediğim 15-20ye yakın kelime vardı. Onları da not aldım. Zaten bir kitapta en sevdiğim durum yeni kelimeler ve bilgiler öğrenmek. Bu sevdiğim durumu Devlet Sırrı'da yeterince yaşadım.
ilk başta bir okuyucu olarak bazı durumları anlayamam ve diğer kitapların da da olduğu gibi fazlaca +18 olması beni geri iten konular arasındaydı