Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Devlet ve İşadamları

Ayşe Buğra

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Türk iktisadi tarihi üzerine yapılmış olan nadir birkaç çalışmadan çıkan sonuç, Türkiye'deki büyük firmaların önemli bir kısmının İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulmuş olduğudur.
Sayfa 85
İşadamlarının gerçek bir hegemonya sahibi oldukları düşünülen ABD ve İngiltere gibi ülkelerde bile, devlet müdahalesinin alanındaki değişmeler, işadamlarının toplumsal konumlarını ve güçlerini algılayışlarında bazı önemli değişikliklere yol açmış gibi görünüyor. Mesela, çıkarlarına açıkça ters düşen Thatcher dönemi politikalarına karşı seslerini yükseltmekten çekinen İngiliz sanayicilerinin güvensizliklerinden söz edildiğini duyuyoruz.
Sayfa 23
Reklam
L. Dumont’un deyişiyle, kapitalist uygarlıkta insanlarla eşya arasındaki ilişkiler insanlar arasındaki ilişkilerin önüne geçmiştir. Dumont, “Biz, Locke’la birlikte, itaatin tahtına özel mülkiyeti çıkaran ve toplumsal bütünlüğe sırt çevirerek sahip olan ve üreten bireyler olmayı seçenleriz” diye yazar.
Sayfa 14
Güney Kore ve Tayvan'ın ekonomik başarıları büyük ölçüde, devletin tutarlı ve istikrarlı bir uzun dönem sanayileşme stratejisini sürdürmekteki kararlılığıyla ve buna bağlı olarak, ekonomide oynadığı belirsizliği azaltıcı rolle açıklanabiliyor.
"Türkiye'de sanayiciliğin başlı başına bir faaliyet alanı olmaktan ziyade gerek menşei, gerek mahiyeti, gerekse yürütülmesi itibariyle ticaret ile yakın ve sıkı bir bağlılık gösterdiği ortaya çıkmaktadır." (...) İlk uğraşları olan ticarete dönme arzularının ifade bulduğu sanayi üretime girmiş olmanın pişmanlığı Türkiye'deki büyük işletmeler üzerine daha sonra yapılan bir çalışmada da ortaya konmuştur. Bu son çalışma, aynı zamanda, Türk sanayicilerinin çalışmakta oldukları sektörlere kendilerini yeterince adamadıkları konusunda da dikkati çekmektedir.
Sayfa 98 - Arif Payaslıoğlu
Bugünün önde gelen holding şirketlerinden sadece bir tanesinin -Çukurova Holding'in- sahiplerinin zengin toprak sahipleri olduğu biliniyor. Ancak, iki kurcu aile olan Karamehmet ve Eliyeşil'lerin Kurtuluş Savaşı'na katılmış olmalarından ötürü Cumhuriyet'in kurucularıyla çok yakın oldukları gerçeği tablonun değişmesine neden olmakta ve bu durumda belirleyici etmenin toprak mülkiyetinden kaynaklanan toplumsal konum ve zenginlikten başka bir şey olduğu izlenimi vermektedir.
Sayfa 92
Reklam
Türkiye Cumhuriyeti 1923'te kurulmasına rağmen Lozan Antlaşması koşullarından ötürü 1929'a kadar gerçekten bağımsız bir dış ekonomik ilişkiler politikasına sahip olamadı. Dolayısıyla, Türkiye'nin ilk bağımsız dış ticaret stratejisinin çizilişiyle Büyük Kriz aynı tarihe rastladı. Böylece Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkenin iktisat politikasını biçimlendirenler, serbest piyasa ekonomilerinin sorunlarına ilişkin her türlü haber ve bilgiyle karşı karşıya kaldılar. Özel sektöre ilişkin politik ve toplumsal tavrın oluşması, özel girişimciliğin dengeli bir ekonomik gelişme sağlayabileceği konusundaki güvenin iyice sarsılmış olduğu böyle bir ortamda biçimlendi.
Sayfa 43
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.