Kollarımı beline dolayıp; "seni seviyorum" diyecektim. Yatak odasına gidene dek ipe sapa gelmez daha bir sürü laf edecektim. Kuşkusuz direnecekti. Çünkü yüksek, resmi bir yeri vardı. Fakat benim 1949'daki aşkımla perdelenen kaba görünüşüm irileşecekti. Sonra kendi kendine soracaktı "Tüm ömrümü yanlız ivanco'ya mı harcayacağım" ve ben yanıtlayacaktım ki: "Aşkın olduğu yerde ihanet anlamsızdır!" Onu hayvanların yaptığı gibi içgüdümle günaha davet edecektim. Kavga etmeye niyetim olmadığını anlayacaktı. Ben bu konukseverlikten son derece hoşnut kalacaktım.
Çağdaş Bulgar Edebiyatı yazarı Kamen Kalçef, bu kitabında, evliliklerini sonlandırmış bir çiftin üzerinden henüz sıcağı sıcağına gerçekleşmiş devrim sonrasını kaleme almış.
Yaşanabilir bir ülke uğruna verilen mücadele yıllarında birbirlerine aşık bir çiftin devrim sonrası birbirlerini kişisel olarak irdelemesini anlatırken bir taraftan da yeninden insanca bir düzen kurmanın ağır sorumluluğunu da vurgulamış.
Nasıl olur da birbirlerine aşık insanların koşullar değişince farklılık gösterdiklerini, evliliğin ne ve ne olmadığını bu kitap da görebilirsiniz..
Dikkate değer bir başka yan ise devrimci ideolojiyi benimsemiş Kalçef’in inşası süren düzeni dolaysız, yalın, eksikleriyle, apaçık bir dille anlatmış olması.
Kitapla Kalmalı..
Onun adına üzüldüm. Bize katılmasını rica ettim. Kocası nezaketimi yanlış anladı. Hemen içeriye girip bulaşıkları yıkamasını buyurdu.
İşte insanoğlu!...
Ezilen bir İnsan için yüreğinin titreyişini anlatamıyorsun.