Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Devrim Hareketleri İçinde Atatürk Ve Atatürkçülük

Tarık Zafer Tunaya

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Saygıyla anıyoruz..
Atatürk'e gerçek yolu seçtiği, davasından ödün vermediği için bağlıyız. Yoksa O, doğruyu görmemekte ısrar edenlerin iddia ettikleri gibi, bir tapınak değildir.
Değişen ve yeni kurulan düzenler arasında, yaşayan, yaşamak isteyen tek unsur artık millet niteliğini kazanmış olan Türklerdi. Değişmeyen de O'ydu:Türk milleti. Ölmek istemeyen ve bunun için ne gerekliyse yapmaya hazır olan bu millet, doğrudan doğruya kendi içinden çıkardığı bit "hükümet" kurmuştur. Atatürk'ün halk hükümeti, demokratik hükümet diye adlandırdığı sistem budur. 1922 yılında, şekillenen Türkiye ile birlikte, ulusal devletle beraber doğmuştur bu sistem. Komünist bolşevik saltanatçı hilafetçi değildir. Misak-ı Milli çerçevesi içinde Türk olan her yer ve her şey in sembolü okarak vücut bulmuştur. Osmanlı imparatorluğunun inkıraz bulup, Tbmm hükümeti kurulduğuna dair heyet-i umumiye kararında okunur :"... Yeni Türkiye hükümeti Osmanlı İmparatorluğu yerine kaim olup onun hudud - ı milli dahilinde yeni varis olduğuna ve Teşkilat-ı Esasiye Kanununu ile hukuk-ı hükümrani-i milletin nefsine verildiğinden..."
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Saygıyla anıyoruz..
Türkleri, maddi ve manevi sefaletten, aşağılık duygusundan, hareketsizliğin, cahilliğin, tembelliğin ve anlamsız bir tutuculuğun vesayetinden kurtarma savaşı Türk devrimini tanımlar.
""Bir cumhuriyet ne cahiller tarafından kurulabilir, ne de cehalete daynabilir" di.
Türkiyenin demokrasi deneyi, Batı-Doğu'nun karanlık vadisinden geçerek vardığı aşamlar yalnızca siyasal (sosyal olmayan) bir demokrasi denemesi sayılamaz. Hayır, sorun böylesine basit ve ilkel değildir.
Sayfa 109Kitabı okudu
"Meşrutiyet, soysuzlaştırılmış bir partiler rejimiyle, kolayca bir cehenneme çevrilebilmişti. Siysal hayat da bir savaş meydanına. Fırkacılığın varmış olduğu en feci sonuç, memleketin ikiye bölünmüş olmasıydı. İttihatçılarla (ittihad ve Terakki yanlıları) itilafçılar (hürriyet ve itilaf partisi yanlıları) ortaçağın din savaşlarına egemen zihniyetin temsilcileriydiler. Birbirlerini öldürmelerini, idam sehpasında birbirlerine küfüretmelerini mümkün kılan bu tutum, türkiyenin siyasal hayatında, çeşitli sosyal nedenlerin yaratığı olarak, meşrutiyetle başlamıştır. Bu gün bile süregelmektedir."
Reklam
Türkiyenin bolşevik ve emperyalist engeller dışında gerçekleştirdiği hamlelerin herhalde bir değeri ve anlamı vardır. Tarih içinde bir açıklanması vardır. Ve bunlar, kemalizmin ya da Atatürkçülüğün yapısına bağlı şeylerdir. Milli kurtuluş hareketiyle varılan amaç, batılı sistem de bir demokrasiydi ama, mutlak surette sosyal niteliklere de sahipti. Girişilen milli, kollektif hürriyet yada bağımsızlık savaşı ile, Türklerin sırf siyasal değil, ekonomik ve sosyal bağımsızlığıda elde edilmek istenmiştir. 1921 Teşkilat-ı Esasi Kanunu'nun hazırlık çalılmaları sırasında yayımlanan "Halkçılık Beyannamesi" aynı zamanda bir programdı. Beyanname "Türkiye Halkını Emperyalizm ve kapitalizm tahakküm ve zülmünden" kurtarmak amacını ilan etmişti, 18 Kasım 1920 de.. Ama bunu be Pavloviç'in ne de Radek' in teorilerine bağlamamıştır. Tbmm'nin "halkın öteden beri maruz bukunduğu sefalet sebeğlerini yeni vesait ve teşkilatla kaldırarak yerini refah ve saadet ikame etmeyi başlıca hedef sayması da bu açıdan görülmelidir.
Sayfa 109Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.