Siz takma tırnaklarınızla, fönlü saçlarınızla ve kırmızı rujunuzla modern kadınlarsınız. Bizse çıkmış ojelerimizle,dağılmış ıslak saçlarımızla ve kısık sesimizle devrimci kadınlarız.
(...) Bu aynı zamanda, kadın otoritesinin erkeğinkinin yanında esamesinin bile okunmadığı bir iklimde, inandıkları uğruna tüm hayatlarını harcayan bu cesur kadınlan ve onlann destekçilerini anmak için bir vesile anlamına da gelmektedir.
Ateşli, şefkatli, umutları ve rüyaları olan, değişime ihtiyaç duyan, cesur, zengin ruhlu, hayat dolu, isyankar kadınlar. Akıllı, zeki ve cömert olan bu güçlü kadınlar, toplumca kabul görmemekten hiçbir zaman çekinmemişlerdir.
“İki şeye hakkım olduğuna karar verdim; özgürlük ve Ölüm.
Birine sahip olamazsam ötekini isterim. Hiç kimse beni canlı tutsak edemez, özgürlüğüm için savaşmalıyım.
Gitme zamanım geldiğinde ise,
Tanrı beni öldürmelerine engel olmayacaktır”.
“Bu bir ekmek kırıntısı sorunu değildir. Burada söz konusu olan, insan ırkının geleceği için elzem olan tüm dünyanın hasadıdır; ve o dünyada artık ne sömürücüler ne de sömürülenler olacaktır.”
“Özgürlük, sayıları ne kadar fazla olursa olsun, sadece hükümet yanlıları için ya da sadece parti üyeleri için olursa, ona özgürlük denmez. Özgürlük, her zaman muhalefetin özgürlüğü demektir"