Kitap bir Kürt efsanesini anlatıyor. Çoğumuz küçükken Dewreşe Evdi'yi duymuşuzdur. Dewreş ile Adulenin aşkını çadırların arasında, develerin atların içinde, kılıçların şakırtılarıyla beraber anlatıyor. Aşk ile beraber zamanın toplumsal sorunlarına da değiniyor; Ezidilerin ötekileştirilmesini, aşiretlerin birbirleri ile olan savaşlarını... O zamanlara baktığımızda kanın, yoksulluğun, çaresizliğin içinde aşkın kömür içindeki elmas tanesi gibi parladığını görüyoruz. O aşk ki gözleri kör eden, o aşk ki Dewreşe kendini unutturan. Bunları gördükçe zamane aşkların komikliği daha bir göz önüne çıkıyor.
Son olarak yazarın kalemine değinmek istiyorum. Sürekli güçlü ve kendini kanıtlamış yazarları okumuşsanız Ali Oruç biraz yavan gelebilir size ama ilerledikçe daha güzel yazdığını anlayacaksınız. Betimleme de ve öykükeştirmede güçlü olduğunu düşünüyorum, karakterleri iyi konuşturmuş ve zamanın toplumsal olaylarını güzel bir şekilde aktarmış. Hepsinden önemlisi ise çoğu Kürt'ün gün geçtikçe uzaklaştığı kültürünü ve efsanelerini hatırlayıp benimsemesi açısından çok başarılı bir çalışma. Yazarı tebrik ediyorum.
