Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dik Bayır

Abbas Sayar

Dik Bayır Gönderileri

Dik Bayır kitaplarını, Dik Bayır sözleri ve alıntılarını, Dik Bayır yazarlarını, Dik Bayır yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
308 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Dik Bayır, bir güzel göç romanı.
"Dik Bayır" yazarın okuduğum beşinci eseriydi. Gerek roman tekniği gerek kurgusu gerekse de dil ve üslubuyla en sevdiğim romanı oldu. Yazarın "Alamancılığın" âdeta bir virüs gibi köye girişini, yayılışını ve nihayetinde "Müslüm Ağa"nın hanesini yok edişini ustalıkla anlatmasına hayran olmamak elde değil. Benim çevremde, yazarın tabiriyle - Alamancı - yok. Bu yüzden bu sosyolojiyi bilmiyorum. Yazar, köyden göç edişin sadece olumlu yanlarının olmadığını belirterek olumsuz yanlarını da gözler önüne sermiş. Hatta bana göre romanı göç karşıtı bir izlek üzerine kurmuş. Romanın başlangıcından sonuna kadar göç olgusu, kimsenin hayatını güzelleştirmeyen aksine her şeyi mahveden bir kavram olarak okuyucuya sunulmuş. Yazarın ta Celali isyanlarının sebep olduğu göçlerden başlayıp 1960'lar Turkiye'sinden Almanya'ya olan göçlere uzanan geniş bir yelpazede anlattığı göçler, hiçbir dönemde hayra vesile olmamış.
Dik Bayır
Dik BayırAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 201976 okunma
Elhak doğrudur.
Dünya indir bindir dünyası... Kimin sonuna dek elinden tutmuş? Her insanı bir kapıdan "buyur" eder, bir bilinmedik kapıdan tekme yumruk koğar, yakasından düşürür.
Sayfa 103 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Sahici bir durum tespiti...
Bu milleti kırk yıl sırtında taşısan, bir "sağol" diyen çıkmaz. "İn de biraz soluklanayım," desen, yedi sülalenden bir tekmille başlarlar. İşin doğrusuna bakarsan, yunmuş yıkanmış bir yanımız yok. Allah şerrimizden, iftiramızdan cümle Ümmet-i Muhammedi korusun...
Sayfa 113 - ÖtükenKitabı okudu
1960'lar Anadolu' sundan bir sade durum tespiti.
- Öyle ağam, öyle paşam. Bir veled-i zina devrine geldik. Zincirlerini bıraksalar davar köpeği gibi üstümüze saldırıp,boğup atacaklar hepimizi. Tanrı zulumlarından değil Müslümanı, yedi düveli esirgesin...
Sayfa 44 - ÖtükenKitabı okudu
9/10 puan verdi
Bu bizim hikayemiz. Hepimizin hikayesi..
Ben, Allah şahit Ali Ağa’dan dinlerim bunları. Varmış Ali Ağa. Selamı çökertmiş. “Hâl-i keyfiyetim şöyle şöyle,” demiş. “Verdiğin buğdaya karşı yarı ortakçım ol,” demiş, “Evim, eviniz sayılır. Bağımız, bahçemiz bol. Yazın da gelir, köyde kalırsınız. Hem bir köy havası alır, hemi de hakkını- zı alıp dönersiniz…” demiş. Baban rahmetlik senetsiz se- petsiz buğday alması için para vermiş. Ali Ağa şöyle derdi bana: “Adamın verdiği paranın bir bölüğüne buğday aldım. Bir bölüğünü de bitmez tükenmez borcuma, alacaklılara dağıttım. Yarı tohumdan böyük ekin oldu. Tümünü ektim demekten gayri bir çarem yoktu. Öylece ekin bölüşümüne oturduk. Yıllar sonu icik bitim kanlanınca açtım başlangıç- ta olanları. Buğday hakkını verdim. Helallaştık.” Odada oturanlardan kaşları çatılanlar oldu bu sözler üzerine. Biri: — Kırpık Emmi, dedi, sen bu köyün tekmil memuru musun? Bir ölünün ardından hayır ile açılacak söz varken, neden ve niçün lafı iftiraya saptırırsın?
Dik Bayır
Dik BayırAbbas Sayar · Ötüken Neşriyat · 201976 okunma
Reklam
"Dünya bir ayak üstü, düz ayak üstü gitmiyor. Sen ne kadar istemesen de bir engebe çıkıyor önüne... Senin dilediğin gibi olmuyor heç bir iş... Yazgı ister istemez kendisine ayak uydutturuyor."
Sayfa 250Kitabı okudu
"İkindinin alaca morluğu iniyordu köyün üstüne. Yapraklar yalandan, yorgun yorgun hışırdadılar. Görünmez bir pus dağıttılar uç dallarından yukarı..."
"Gecenin hayrından sabahın şerri eyi derler."
"Kendini, kendiliğini buluyordu içinde. İnsan olmanın, bir polat demiri eğmenin, başarının büyük gururunu."
Reklam
"Yurt ayrılığı, ölüm ayrılığından ağır."
"Dünya iki kapılı bir han. Hemi de geniş. Kimse sırtına vurup da bir yana götüremiyor. Sevgi, gardaşlık dünyayı büyütür. Haset, fesat el ufağına döndürür."
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.