Dil aslında düşüncenin gerçekleşmesinin şartıdır... Dilin asıl yanı düşüncenin kendini gerçekleştirme şartı olmasıdır. Düşüncenin konuşmada şekil alması, insan zekasının bulduğu bir şey olamaz;
bu,içten itilmeden doğan bir süreçtir. içimizde bulanık olan organikleşmemiş duygunun nasıl söz dediğimiz organikleşmiş kalıba döküldü bir takım şartlarla açıklanamaz.
<<Önce düşünce vardır, sonra söz gelir>>
Denemez. Ancak bir düşünce cümle biçiminde dile getirildiği zaman
o düşünce kendi içinde açıklık kazanır. düşüncenin ses organının ve işitmenin dile olan ayrılmaz bağlılıkları insanın ilk yönelmelerinde ortaya çıkar.
- "Kötüye kullanılan din mefhumlarından başlıca üçü, "kader", "şehid", "yaratmak" tabirleri... Kader, Allah'ın kula tayin ettiği oluşlar, kulun ayağı altına çektiği raylar... Her işte böyle... Nefes almaktan, aya gitmeye kadar... İstikbal, gelecek, encam ve akıbet gibi anlamların üstündedir kader. Bir şahıs