Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Din Bu 2: Tabu Can Çekişiyor

Turan Dursun

En Eski Din Bu 2: Tabu Can Çekişiyor Gönderileri

En Eski Din Bu 2: Tabu Can Çekişiyor kitaplarını, en eski Din Bu 2: Tabu Can Çekişiyor sözleri ve alıntılarını, en eski Din Bu 2: Tabu Can Çekişiyor yazarlarını, en eski Din Bu 2: Tabu Can Çekişiyor yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
'Sözlük anlamı' mevzusu
Sonra varsayalım ki, kimi dilcilerin görüşlerine göre, ”sabii"nin sözlük anlamı "din değiştiren"dir. Daha sonra "Sabiilik" bir dinin adı ve "sabii" de bu din inanırına verilen ad durumuna gelmiş olamaz mı? "İslâm" ve "müslim" dendiğinde, bunların sözlük anlamları mı kulla­nılıyor? Yani ille de sözlük anlamında kullanıldığını düşünmek mi ge­rekiyor?
Sözün özü: İleri sürüldüğü gibi, Kur'an'da "her şey" şöyle dursun, İslâm'daki "temel ibadetler" bile "açık seçik ve ayrıntılarıyla" anlatılmış değildir.
Reklam
Muhammed açıklıyor: —"El îmânu Yemânin. "Anlamı şu: — "imân Yemenlidir." "Iman"in nereli olduğunu açıklamakla da en azından iki önemli şeyi dile getirmiş oluyor: — Islâm'ın ”imân"ı, sanıldığı gibi "Mekkeli" ya da "Medineli" değil. — Bu "imân"ın anayurdu: Yemen.
Sayfa 171Kitabı okudu
"Tevrat'ın tahrif edildiği neden ileri sürülemez"
Yukarıda da belirtildiği gibi "tahrif savı, "Tevrat'ta Muhammed'in peygamber olarak geleceğini anlatan ayetler vardı. Bu anlaşılmasın diye ayetler tahrif edilmiş (yani sözler bozulmuş, değiştirilmiştir)." savıyla birlikte ileri sürülegelmiştir. Şöyle bir soru sorup karşılığını aramak, gerçeği ortaya koymaya yeter: Tevrat "tahrif edildiyse ne zaman yapılmıştır bu? Eğer Muhammed'den önce, Muhammed'in söz konusu olmadığı dönemlerde olmuşsa, bunun hiçbir anlamı olamaz. Zaten bu da ileri sürülmüyor. Eğer Muhammed'in "peygamber" olarak ortaya çıktığı dönemde yapıldıysa, yani bu ileri sürülüyorsa bu da olamaz. Olamaz çünkü: 1- Tevrat'ın bugünkü durumunu alması, Muhammed'in dönemi şöyle dursun, milattan önceki dönemlerde gerçekleşmiştir.
... Tevrat, Kur'an'ın ileri sürdüğü, inanırlarının inandığı gibi "gökten inme (Musa'ya indirilmiş) bir kitap” değildir. Yahudilerin yaşamı ve edebi­hayatıyla geleneklerini, oradan buradan aldıkları hukuku, söylenceleri, çeşitli ilişkileri yansıtan söylence biçimindeki açıklamaları kapsar. Tarihsel olgularla çelişen, akıl ve bilimle bağdaşmayan anlatımlarla dolu. Ne var ki, bilindiği gibi Yahudiler, bu kitabı "kutsal kitap" olarak inanıp koruyagelmişlerdir. Ve kuşkusuz, müslümanların ileri sür­düğü gibi bir "tahrif' hiç olmamıştır.
Tarih-i Kadim/ Tevfik Fikret
... Topunun güneşi, ayı, yıldızları var, ve topunun görünmez bir tanrısı. Topunun adanan bir cenneti var, ve topunun bir varlığı, bir yokluğu, ve topunun saygıdeğer bir peygamberi. Topunun cennettinde körpecik güzel kızlar yaşar, ve topunun cehenneminde birer lokmadır insancıklar. Tanrılar ne derse onu yapacak halk, sabırla ve kahırla olacak iki büklüm. Ama tanrılar ne derse onu yapacak, inanasım gelmiyor bunların hiçbirine. "Ne bileyim?" diyor kime sorsam. Hepsi bir kuruntu mu bunların yoksa? Belki aldanmak yaşamanın bir gereği. Belki de hepsi doğrudur, kimbilir, belki ben hiçbir şeyin farkında değilim, karıştırmadayım "yok"la ”var"ı. Kusurum ne, kuşkuda olmak mı? Kuşku, koşmaktır aydınlıklara doğru, insan aklıdır eninde sonunda gerçeği bulacak olan ...
Reklam
... Benim dinim, insan gibi yaşamaktır, inanmışım: Taparım ben varlığa, Her kanat bana bir melek sesi getirir. Ne işim var peygamberle benim, beni Hakka bir örümcek götürür. Kitabım işte yeryüzü kitabı, bendedir iyilik, kötülük tohumu. Varırım hep böyle ta mezara dek, yeniden dirilmek bizim nemize gerek. Taşır insanların hem aşkını, hem acısını, bağrımdaki şu deli, şu ince yürek. İnsan gibi yaşamaktır bugün gerçek din, insan gibi yaşamak
... Müslimin'in e's-Sahih'inde de yer alan hadise göre: - YER'i (dümdüz biçimiyle) cumartesi, - Dağlari pazar ,- Ağaçlari pazartesi -"Mekruh''u (? "kötü"yü, "kötülüğü" anlatıyor olmalı) salı, -"Nuf"a (ışığı) çarşamba, -Hayvanlari perşembe, - "Âdem”i cuma günü "yaratmıştır Tanrı". (Bkz. Müslim, e’s- Sahih, Kitabu Sıfatı'l-Münâfıkîn/27, hadis no: 2789; Ahmed îbn Han- bel, Müsned, 2/227.)
:D
— "... İbrahim'in ateşten kurtarılması hikayesinin esası, bir eski yahudi yorumcusunun yaptığı bilgisizce bir yanlışlıktır. Bu da, Cunatan'ın Babilon'u bilmediğinden, orada bir kentin adı olan UR sözcüğü­nü, Ârâmî dilinde ATEŞ demek olan OR anlamına alarak, (Tevrat'ın) Tekvin kitabının 11. babının 28. fıkrası üzerine yazdığı yorumda: ‘Nemrud putlara tapmadığından İbrahim'i ateş ocağına attığı zaman, ateşin ona zarar vermesine izin verilmedi’ diye yazmasından ibarettir. Gerçekte, bu öykünün aslı yoktur. Cunatan'ın böyle bir yanlışlık yap­mış olmasına şaşılmaz.(...)
Sayfa 222Kitabı okudu
... Sünnet, delikanlının ya da kızın, evlenme çağına gel­diğini gösterir. Öte yandan sünnete, kesilen kabuğun, bir bereket tan­rısına kurban edilmesi gözüyle de bakılmaktadır." (Örnek, Etnoloji Sözlüğü, "Sünnet" maddesi
359 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.