Din Felsefesine Giriş
Cafer Sadık YaranSözler ve Alıntılar
"İnananlar, ancak Allah'a ve peygamberine inanmış, sonra şüpheye düşmemiş; Allah uğrunda mallarıyla, canlarıyla cihad etmiş olanlardır." Hucurat/15
Sayfa 63 - DemKitabı okudu
Katı Akılcılık
Bir şeye iman edebilmek veya inanabilmek için,
o şeyin doğruluğunun herkese ispatlanabilir olmasi gerektiğini, eğer bu mümkün değilse entelektüel ve hatta etik bir sorumluluk gereği o şeye inanmamanın daha doğru oldugunu iddia eden felsefi yaklaşımdır.
Sayfa 44Kitabı okudu
İlahiyatçının amacı gerek kendisi gerekse faydalı olmayı amaçladığı öteki insanlarla ilgili olarak sadece bu dünyayı dikkate alan bir hakikat bilgisi ve hikmet tekamülü değil, öte dünyaya da açılan doğru bir iman, ahlak ve maneviyatın edinilmesi yoluyla edebi felahın, kurtuluşun veya saadetin sağlanmasıdır.
Sayfa 36 - DemKitabı okudu
Ontolojik delilin özeti
Tanrı, (tanımı gereği) en yetkin (tüm yetkinlikleri/
mükemmeliyetleri kendisinde bulunduran bir) varliktir. (Gerçek/ontolojik anlamda) var olmak, bir yetkinliktir. O halde, (bu tanimla çelişkiye düsülmeyecekse) Tanrı, zorunlu olarak vardir.
Sayfa 73Kitabı okudu
Tahkiki imancilik
Ömür boyu sürecek bir tahkik gerilimini elbette öngörmez ve önermez; ama hayatin kişiye uygun olan bir döneminde saglam bir tahkikin yapilmasini ve sonra imanin tam bir güven ve huzur içinde yasanmasini daha makul ve makbul bulur.
Sayfa 58Kitabı okudu
Katı imancılık
İman konularinda aklin hiçbir yerinin olmadigini, olmasının gerekmediğini, olmasının bir yararının da bulunmadigini savunan yaklaşimdir. Iman etmiş olmak için; kati akılcilik, herkese aklen ispatı şart koyarken, kati imancılık da hiç kimseyi ve hiçbir akli delili dikkate almamaktır.
Sayfa 48Kitabı okudu
Okumanızı ve üstüne düşünmenizi isterim
İmanı sağlayan tek faktör de, inançsızlığı besleyen tek etken de salt rasyonel deliller olmadığı için, rasyonel delillerden ve onları önemseyenlerden yapabileceklerinin üstünde bir şey beklememek gerekir. Nitekim sadece rasyonel ikna ve hitabet gücüne değil, gerektiğinde mucize ile desteklenme imkanına sahip peygamberler dahi, inanmamakta direnenleri inandırmakta başarılı olamamış, böyle bir çaba ve beklenti içinde olmamaları gerektiği konusunda da uyarılmışlardır. Onlar için dahi asıl söz konusu olan, makul uyarılar, anlatımlar ve müjdelerdir; gerisi kişinin kendi sorumlulu da kalmıştır.
Sayfa 100Kitabı okudu