Din ve Allah Gönderileri
Din ve Allah kitaplarını, Din ve Allah sözleri ve alıntılarını, Din ve Allah yazarlarını, Din ve Allah yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yalan ve efsane üzerine kurulmuş olan dinler kim bilir, kaç bin seneden beri insanları yalan söylemye ve yalana inandırmaya alıştırmışlardır. "Yemin" dinlerin bir rüknü gibidir. Muhammed kendi Kur'an ında, birçok bahislerde kendi Allah'ına karşı ağır bir ithamda bulunmuş oldu. Çünkü yemin eden bir ferdin yalan söyleyebilmesi de tabiidir.
Ruşeni Bakur, Atatürk'ün Samsung Mv.
"Bilgi güneşinin doğduğu yerde iman bulutları dağılmaya mahkumdur."
Din terbiyesi "öldürücü" ve bizim onun yerine koymaya çalıştığımız hayat terbiyesi "yaşatıcı" bir terbiyedir. Dinler, insanların beynini kamçılayarak ve ölüme sevk ederek köreltmişler ve sorna insanları idraksiz hayvanlar gibi kullanmışlardır.
Medeni bilgiler s.21
Türk milleti, her medeni millet gibi mazinin bütün devirlerinde keşifleriyle, ihtiralariyle (aşırı istekleriyle) medeniyet alemine hizmet etmiş insanların, milletlerin kıymetini takdir ve hatıralarını hürmetle muhafaza eder. Türk milleti, insaniyet aleminin, samimi bir ailesidir.
Tarihi anlamak, tutucuların değil devrimcilerin işi olmuştur. Çünkü tarih tutucu için, mahzenlerde depolanacak ve çürümeye terk edilecek bir malzemedir. Devrimci için ise, tarih geleceği besleyen canlı varlıktır. Tutucunun tavrı, hayatla uyuşmaz. Çünkü tarih depolamayı kabul etmez. Tarihin maddesi çok sıkıştırılırsa, patlama daha büyük olur. Çünki tarih, ölü değildir; her zaman enerjiye dönüşen maddi bir birikimdir.
Laikleşme, insanın değişmesidir, ortaçağ prangalarından kurtularak özgürleşmesi ve kendisi için ayağa kalkmasıdır.
Amerikancı "Ilımlı İslâm" ın entelijansiyası da özellikle bu görüşü işliyor. Bu anlayışa göre, Fransız Devrimi'nin Vende köylerinin isyanını bastırması veya Ekim Devrimi'nden sorna iç savaşta Sovyetler'in emperyalizm güdümlü gericiliği ezmesi demokrasiye aykırı oluyor.
İnanç ve vicdan özgürlüğü, bugün yorumlandığı gibi, ortaçağın bir zaferi değil, tersine ortaçağ sistemine karşı mücadelenin kazanımıdır.
Din vicdan meselesidir.
Kenalist devrim, dinleri toplumsal olmaktan çıkartmakta, bireyin manevî dünyasında düşürmesin gerektiğini söylemektedir. Çağdaş devlet bu çözğmüyle, insanlığı tarihin bu kanlı felaketinden kurtarmış ve dine gerçek ve sonsuz taht olan vicdanı sunmuştur.
Kemâlist devletin sistemi milli hakimiyet esasındadır. Osmanl'da ise din, hakim sınıfın çıkarlarına hizmet eden ideolojiydi. Onlar, Atatürk'ün deyişiyle "Kendilerini Allah'ın gölgesi olduğunu idda gafletinde, cüretinde, sahtekârlığında" bulunanlardır.
Türklerin dine ihtiyacı yoktur. Türklerin maneviyatı için, Türk'ün temiz ahlakını geliştirmesi yeterdir.
Laiklik, Allah'ın siyaset, toplum, ekonomi, düşünce ve bilim hayatından uzaklaştırılmasından başka bişey değildir.
Ortaçağ da ilahi teoriye inananların elinde devlet vardı ve onlar, bilimsel araştırma ile serbest rekabeti kabul etmediler, edemezlerdi, Engizisyona başvurdular. "Cadı Kazanlarına" atılmayı, odunların üzerine çıkarılmayı ,derilerinin yüzülmesini göze alanlar yaptı bu "barışsever" tartışmayı! Bilim ve felsefe alanında, dinsel doğmalara karşı mücadelenin büyük kahramanları yetişti.
Kapitalist düzenden intikam alma hareketi.
Tarih, Marx'ın dediği gibi, şunu öğretir: "İnsan Allah'a ne kadar çok şey verirse, kendisine o kadar az şey kalır." Sınıf mücadelesi tarihi, bir bakıma insanların sınıflı topluma geçerken Allah üzerinden krallara ve beylere verdiklerini bir bir geri alma tarihidir. Laiklik de insanların "Allah'a verdiklerini" yeniden kazanma hareketinden başka bir şey değildir.
Yeryüzünden koparılarak soyutlanmasına rağmen, semavi dinlerdeki Allah'ın insan modelinden türetildiği, üstünkörü bir incelemeyle bile görülür. Allah'ın gözü, eli ve kolu vardır. Allah'da insan gibi beş duyuludur. O da kızar, öfkelenir, gazaba gelir, acır, bağışlar veya cezalandırır. Cehennemde insan icadı olmayan bir şiddet ve eziyet yoktur. Allah'ın cezarları bile, köleci ve feodal efendilerin yeryüzündeki cezalandırma modelini aşabilmiş değildir. Allah'ın ödüllendirmeleride öyledir. Cennette, insanların bilmediği, Allah tarafından yaratılmış, yeni bir mutluluk kaynağı bulunmaz.