Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mircea Éliade’ın Eserlerine Toplu Bakış

Din ve Fenomenoloji

Havva Köser

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Zannederim yalnızca kemiklerden ve bir iskeletten iba­retim, / Etsiz, sinirsiz, kassız ve nabızsız ... "
Bilinmeyenleri aydınlığa kavuşturma ve ortak noktaların belirlenmesinden oluşan bu geniş çalışmada, şair, karşısına çıkabilecek tehlike ve zorluklarla oynayabilmelidir. Onun be­ lirleyici bir rolü vardır: insanları belleğe çağırmak ve bizzat "mutlak başlangıçların" derinliklerinden yeni bir şafağın iz­ lerini yakalamaktır.
Reklam
Cehenneme inişin bir diğer imgesi de canavar tarafından yutulmaktır ki bunun ilk örneğini balina­nın karnındaki Yunus'un yaşadıkları oluşturmaktadır. Bu ölüm ve diriliş ayini, embriyon hali yeniden oluşturma ve başlangıçtaki Kaos ortamına yeniden dönme amacını güt­mektedir. "Başlangıçtaki bu belirsizliğe gerileme" durumu, eski kişiliğin feshini ve inisiye olabilecek olanın yeniden can­lanışını beraberinde getirmektedir
Dinler Tarihi, Fenomenoloji ve Hermenötik
Kutsalı gören kimsenin gözünde, kutsalın belirdiği varlık veya nesnenin apansız gerçekliği,doğaüstü gerçekle temas ettiğinde değişiyor, başkalaşıyor. Bu, dini tecrübenin temel anlamıdır. Eliade'ın yöntemine göre, her hierofani'de (kutsalın tecellisi), üç unsuru birbirinden ayırmak gerekir: kendi normal çerçevesinde kalmaya devam eden, doğal nesne; ilham edilmiş içeriği oluşturan görünmeyen gerÇeklik veya çok farklı" olan yön; doğal nesne iken, kutsallık gibi yeni bir boyut kazanan aracı ... Bu üçüncü özellik, nesneyi "çok farklı" olanın açığa çıkarıcısı haline getiriyor. Fenomenolojinin görevi, dini fenomenlerin özlerini ve yapılarını anlamak- her hierofaninin (kutsalın tecellisinin) anlamını yorumlamak, oradan_ da, ilham edilmiş içeriği ve dini anlamını çıkarmaktır. "Fenomeno oglar,dini verilerin anlamıyla ilgilenirler" Julian Ries
Sayfa 10 - yazıları toplayan : Constantin Tacou - Din ve Fenomenoloji
Dini tecrübe, nihai gerçeklik olarak algıladığımız şey kar­ şısında, tepki verme tarzımızdır. Diğer bir söyleyişle, bizler di­ ni tecrübede, tek ya da bitmiş, maddi ya da diğer bir fenome­ ne değil, deneyimin dünyasını oluşruran, herşeyin temelinde olan ve onları koşullandırıyor gibi görünen şeye tepki gösteri­ yoruz. Dinf tecrübe, total varlığın, nihai hakikat olarak algıla­ nan şeye karşı gösterdiği toplam (totale) bir tepkidir.
Eliade, arkaik dünyadaki dininin, daima temel bir metafi­ zik içerdiğini kabul etmektedir.2 'Kutsal' olarak kabul edilen, ·semboller, şifreler ve arketipler aracılığıyla, kutsal-dişı dün­ yada, gündelik deneyler dünyasında tezahür eden aşkın bir hakikat anlayışını belirtmesi, arkaik insanın -ontolojik kö­ kenli arzulara duçar olan insan-temel niteliğini oluşturan-, hakikatin en derin gerçeği olarak kabul edilen kutsala ayinsel iştirakı aracılığıyla, otantik ve meşru bir şekilde varlıksal ola­ rak kendini gerçekleştirme ihtiyacını tanıması, bu düşünce­ nin karakteristik özelliklerindendir.
Reklam
Şamanizm ve Edebiyat
Şamanlar, insan topluluğunun savunucuları, "en üst derecede şeytan" karşıtlarıdırlar. Hayatı, sağlığı, üretkenliği savunurlar; onlar "kutsalın uzman"larıdır. Bazı zamanlarda, sarhoş gemi (bateau ivre) gibi, "insanın gördüğünü zannettiği" şeyleri görürler. Onlar "seçilmişlerdir", bu şekilde diğer insanlara kapalı olan kutsalın alanına erişirler. "Dini deneyimlerinin yoğunluğuyla topluluğun diğer fertlerinden ayrılmışlardır." Bir "eğilimin" belirtileri olan bazı nitelikler sayesinde diğerlerinden ayrılırlar. Tüm bu özellikler modern zamanların şairini biçimlendiren özelliklerle karşılaştırılabilir, bazen sitenin yaşamı için gerekli bir birey, insanları Aydınlığa götüren bir "müneccim" olarak ortaya çıkar, bazen de çaresizce "lanetlenir" ve marjinalliğe terkedilir. Jean Bies
Sayfa 118 - "hayali boyutta, hayati boyut değerini görmüş olan" derinlikler psikolojisine göndermede bulunur
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.