Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dinle Küçük Adam

Wilhelm Reich

Dinle Küçük Adam Gönderileri

Dinle Küçük Adam kitaplarını, Dinle Küçük Adam sözleri ve alıntılarını, Dinle Küçük Adam yazarlarını, Dinle Küçük Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
125 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Sen yanlızca küçük değilsin, küçük adam.
"Sen yanlızca küçük değilsin, küçük adam. Biliyorum ki senin yaşamda 'büyük anıların' da var." Okurken bazen kendimize sesleniyoruz adeta, bazen ise öfke duyduğun birisine, veya bir devlet yöneticisine kısacası o an kimi küçük adam görmek istediklerimize. Hepimizin var küçük adam gibi olup büyük hayalleri, Her birimizin var bir şeylerin ters gittiğinin farkında olup hâlâ daha devam ettirdikleri, Seslendik bizi duyan herkese, haykırdık öfkemizle her bir satırıyla yüzleştik kendimizle. Okuyan herkes çok farklı güzellikler bulacak içinde. Herkesin içindeki güzellikleri farketmesi kötülüklerden arınması dileğiyle. Dinle küçük adam bana çok şey kattı.
Dinle Küçük Adam
Dinle Küçük AdamWilhelm Reich · Avrupa Yakası Yayınları · 201213,1bin okunma
"Benim hiç mi değerim yok? Bende hiç iyi bir taraf bırakmıyorsun. Beni ezip lapa ediyorsun. Oysa ben, ağır çalışan, karısını ve çocuklarını besleyen, yaşamını namuslu biçimlendirmeye çalışan, yurduna hizmet eden bir insanım! Yani o kadar da kötü biri olamam!"
Sayfa 122Kitabı okudu
Günün birinde, diyorum, artık ölmek için çalışmayı kabul etmeyeceksin, artık yanlızca yaşamak için çalışmak isteyeceksin.
Sayfa 118Kitabı okudu
Ve sen, bir yaşam tehlikesi olduğun için, senin yakınında sırtından bir kurşun yemeden ya da yüzüne pislik sıvamadan hakikate bağlı olunamayacağı için, senden uzaklaştım. Tekrarlıyorum, senin geleceğinden değil, senin şimdinden uzaklaştım. Senin insanlığından değil, insanlık dışı olmandan ve küçüklüğünden!
Sayfa 103Kitabı okudu
Pastamda ki üzüm tanelerini istiyorsun, ama güllerimin dikenini istemiyorsun.
Tamamen bir rastlantı sonucu bu dünyaya göçtün ve sessiz sedasız onu yine terk edeceksin
Hedefe ulaşmak için her türlü aracın, adi ve alçakça aracın da, mübah olduğunu sanıyorsun. Ama ben sana diyorum: Hedef, ona ulaştığın yoldur. Bugün atacağın her adım, yarınki yaşamındır.
Yanlız bir şeyi bilmeyeceksin ve de bilmek isteyemeceksin: Sefaletini kendinin yarattığını, her saat, her gün, durmadan; çocuklarını anlamadığını, daha cesaretle doğrulmaya fırsat bulamadan onların belkemiğini kırdığını; sevgiyi çaldığını; kendine köpek beslediğini! Sen ve senin gibiler toplumsal sefalet yüzünden topluca ölünceye dek, yüzyıllar boyunca yolunu şaşıracaksın ve yolunu kaybedeceksin; varlığının dehşeti, kendini kavraman için bir ilk zayıf ışığı yakıncaya dek. Ancak ondan sonra yavaş yavaş ve dikkatli el yordamıyla dostunu, sevgi, emek ve bilgi adamını aramayı öğreneceksin, bulmayı öğreneceksin, anlamayı öğreneceksin, saymayı ve onurlandırmayı öğreneceksin. Ondan sonra yaşamın için kütüphanenin boks maçından daha önemli, ormanda düşünce yüklü yürümenin geçit töreninden daha iyi, sağaltmanın öldürmekten daha iyi, öz bilincin milli bilinçten daha iyi ve alçakgönüllü olmanın ağzını vatansever ya da daha başka bağrışlarla doldurmaktan daha iyi olduğunu anlayacaksın.
Ve her şeyden önce, doğru düşün, seni sessiz uyaran iç sesine güven. Yaşamın senin kendi elinde, onu başka kimseye bırakma, en az seçtiğin önderlere. Kendin ol! Bunu sana şimdiye dek pek çok büyük adam da söyledi!
"Milyonların küçük adamı, bir zerre sorumluluk taşısan, dünya başka olurdu. Ve büyük dostların küçüklükler yüzünden ölmezlerdi."
Senin şovenliğin, bedeninin kaskatılığından, ruh kabızlığından kaynaklanıyor. Bunu seninle alay etmek için söylemiyorum, aksine senin dostun olduğum için söylüyorum. Sana doğruyu söylüyor diye dostunu vurup öldürsen de.
Gözlerinde korkuyu görüyorum, çünkü sorum seni derinden vuruyor.
Sen yalnızca kaşıklamayı ve yalnızca almayı bilirsin, yaratmayı ve vermeyi bilmezsin, çünkü bedensel temel duruşun, ürkeklik ve soğukluğun, tutukluk ve inatçılığın duruşudur; içinde sevginin ve vermenin doğal kıpranışı belirince, korkudan ödün patlıyor. Bu yüzden korkuyorsun vermekten.
Denizanasından karada iki ayaklıya kadar gelişmen için milyonlarca yıl geçti.
Hayatta mutluluk dileniyorsun, ama güvence senin için daha önemli, hatta bunun bedeli, bütün yaşamın boyunca boyun eğmek olsa bile.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.