Dinler Sosyolojisi sözleri ve alıntılarını, Dinler Sosyolojisi kitap alıntılarını, Dinler Sosyolojisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
David Martin, sekülarist din karşıtı ideolojilerle ilişkili olduğu ve böyle bir kavramı ampirik yönden işlevsel hale getirmenin imkansız olduğunu düşünerek sekülerleşme terimini terketmeyi önerdi.
Durkheim dinseli, toplumun asli boyutu ("toplum fikri dinin ruhudur") haline getirip sosyal bağı güçlendirmesini ve ifade gücünü vurgulayarak hiç kuşkusuz dinselin önemli bir işlevinin altını çizer: Onun sosyal bütünleştirme ve sosyal düzeni teyit etme işlevi.
Amerika sadece kesin bir dini canlılıkla nitelenmiyordu, aynı zamanda orada "dini ruh" ve "özgürlük ruhu" birlikte yürüyordu. Orada din, modern demokrasiye engel olmaktan çok ona bir katkı olarak görünüyordu.
Yinger, dini "çeşitli işlevleri yerine getirmek için bir tür gayret olarak" ya da tam olarak "belirli bir grubun, beşeri yaşamın büyük problemlerine karşı koymalarını sağlayan inançlar ve pratikler bütünü olarak" tanımlar.
Haklı olarak Durkheim dini "doğaüstü" veya "tanrı" fikri ile tanımlamayı reddeder. Kutsalın tecrübesi olan din, topluluğun tecrübesinden de ayrı tutulamaz; din, gruplaşmalar meydana getirdiği için en başından kolektiftir.
Din, kutsal, yani ayrılmış, yasaklanmış şeylere dayanan inançlar ve pratiklerden oluşan bir sistemdir. Bu inanç ve pratikler, intisap edenleri Kilise diye adlandırılan moral bir toplulukla birleștirir.
Eğer "din, eylem" ise, iman da her şeyden önce "eylem yönünde bir ivme" ise Durkheim'ın bilimin dini ortadan kaldırmaya gücünün yetmeyeceğini neden düşünmüş olduğu böylece daha iyi anlaşılır.