Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dinler Tarihi

Felicien Challaye

Öne Çıkan Dinler Tarihi Gönderileri

Öne Çıkan Dinler Tarihi kitaplarını, öne çıkan Dinler Tarihi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Dinler Tarihi yazarlarını, öne çıkan Dinler Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Taoizm (çin)
Çuang Tseu suda oynaşan balıkları görünce: "İşte balıkların eğlencesi!" der. Karşısındaki ise buna şöyle karşı gelir: "Sen balık değilsin ki balığın neyle eğlendiğini bilesin!" Çuang Tseu da şöyle der: "Sen de ben değilsin, benim balıkların neyle eğlendiklerini bilmediğimi nerden biliyorsun?" Eskiden Varoluş'un birliği içinde başka varlıklarla kaynaşmış olduğumuza göre, bu varlıkları da anlayabiliriz belki.
''THE SECRET'' BABA
"Dileyin, size verilecektir, arayın, bulacaksınız, kapıyı çalın, size açı- lacaktır. Çünkü her dileyen alır, her arayan bulur ve kapı, çalana açılır. İçinizden hanginizin oğlu ekmek ister de ona taş verirsiniz, veya balık ister de ona yılan verirsiniz? Sizler ki kötü olduğunuz halde çocuklarınıza iyi şeyler vermesini bilirsiniz. Göklerdeki Babanızın, kendisinden dileyenlere ne denli daha iyi şeyler vereceğini varın düşünün (Matta, VII, 7-11)." "Siz Göklerdeki Babanızın oğlu olasınız; zira o, güneşini hem kö- tülerin hem iyilerin üzerine doğdurur ve yağmurunu hem doğruların, hem kötülerin üzerine yağdırır (Matta, V, 45)."
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Platon idealar kuramını Hindistandan aşırmışa benziyor
Brahman, duygun imgelerden oluşan dış âlemin, "adların ve biçimlerin âlemi"nin derin özüdür.
Animizm inanışı (korku filmleri masallar mitler bu inanışa göre şekillenmiş)
Ölüler yaşamaktadır... Ölüler âlemi tıpkısı tıpkısına canlılar âleminin tersidir, karşıtıdır. Orada her şey tersinedir. Bizim gecemiz onların gündüzü olduğundan, yeryüzüne geceleyin gelirler: geceleyin onlarla karşılaşmak tehlikelidir. Bununla birlikle ölüler toplumu da canlılarınki gibi klanlara bölünmüştür. Ölülerin yeniden bir bedene girdikleri gibi, büsbütün yitip gittikleri de olur.
Markion'a göre kötülük sorunu, ancak birisi iyicil, öteki kötücül olmak üzere iki tanrının varlığı varsayılarak çözülebilir. Kötücül Tanrı, Eski Ahit'in Tanrısı olan, yani görünen dünyayı varetmiş olan Tanrıdır. Adem'in işlediği günahtan o sorumludur, bu günahın hatasını da onun soyundan gelme tüm insanlara yüklemektedir. Buna göre Markion, ortaya şöyle bir öğreti koymaktadır: "Eğer yaratıcı Tanrı varettiği dünya- da bulunan kötülüğü önceden kestiremediyse cahildir; bunu kestirip de önleyemediyse kötüdür; önlemek isteyip de yapamadıysa acizdir." İyicil Tanrı ne dünyanın, ne insanın yaratılışında bir rol oynamış değildir; o yalnızca görünmez varlıkları yaratmıştır. Merhametli olduğundan, kötücül Tanrının baskısı altındaki insanoğlunu kurtarmaya karar vermiştir. Bunun üzerine erişkin bir insan olan İsa'nın kılığında, fakat ancak insan bedeninin dış görünüşüne sahip olarak, yeryüzüne inmiştir; yasa ve peygamberleri kaldırmış, herkesin iyi, merhametli olmasını, kusurları bağışlamasını, direnişte bulunmamasını öğütleyerek insanların ruhlarını kurtarmıştır
Sayfa 179Kitabı okudu
Ve insan "dans"ı yarattı
Efsane ataları onuruna yapılan törenler, animizm dininin en şaşırtıci gösterileridir: Bu törenlerde çoğu kez maskeler ve özel urbalar taşıyan oyuncular müziğin sesine uyarak raksederler.
Reklam
Kürtlerin ve Farsların kökeni
Eski Kapadokya'daki Boğazköy'de yapılan kazılarda M.Ö. XIV. yüzyıldan kalma bir barış ant- laşması bulunmuştur. Bu antlaşma Hititlerle, iki yüzyıl önce İran'dan Pencap'a geçenlerin artçılanı olan Aryalar (ki bunlara Mitannililer de deniyordu) arasında yapılmıştı. İşte bu antlaşmada Mitannililerin koruyucu tanrıları olarak İndra, Mithra ve Varuna'nın adları geçmektedir ki sonradan bunlar, Vedizmin büyük tanrılanı olmuşlardır
Doğu gizemciliğinin, Yahudi Mesihçiliğinin, Yunan düşüncesinin ve Roma evrenselciliğinin kavşak yerinde, ortaya Hıristiyanlık çıkmaktadır.
Sayfa 176Kitabı okudu
Faşizmin kökeni de dinsel meselelere mi daynıyor yani?
Kişiyi kendi benliğinin üzerine yükselterek onda kutsal nesnenin duygusunu yaratan, toplumdur. "Bir tanrı inananlar için neyse, bir toplum da üyeleri için odur."
Esken çağı öncesi aile
Musa'dan önceki bu İbraniler çadırda yaşayan, hayvan yetiştiren gö çebe Semitlerdi. Kabilelere ayrılmış bulunmaktaydılar. Her kabile de birkaç aileyi içeren klanlara bölünmüş durumdaydı. Önceleri soy, ana tarafına bağlıydı: Çocuklar analarının klanına giriyorlardı. Yüzyıllar boyunca ana, çocuklarının adını seçmek hakkını elinde tuttu. Çoğu kez kadın ana babasının yanında oturuyor, kocası da ara sıra gelip onu görüyordu. Örneğin, Kutsal Kitap'ın Çıkış bölü- münde yazılı olduğuna göre Musa, Midyanlı bir kadınla evliydi, kadın da oğullarıyla birlikte kendi ülkesinde kalmıştı. Kesin olan şu ki, çadırın sahibi kadındı; kocası da onun yanına gelip oturabilirdi. Nitekim Tek- vin'in Yehova Metni'ne göre "Erkek anası ile babasını bırakacak ve karısına bağlanacaktır."
Sayfa 128Kitabı okudu
148 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.