Batılıların, Hamas gibi bir harekete kafa yorarken, özel hakları yahut bir kimlik hiyerarşisini tanımayı ve onaylamayı reddedişleri, Avrupa merkezciliğinin prizması içinden geçerek filtrelenir: İsrail’i tanımayı reddetmek bir direniş eylemi değil, olsa olsa köktenciliğin inatçılığıdır. Dahası, dinsel ya da kültürel içgüdülere takılıp kalmayı ve değişimi kucaklayamamayı öğretir.