Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Direniş: İslamcı Devrimin Özü

Alastair Crooke

Direniş: İslamcı Devrimin Özü Sözleri ve Alıntıları

Direniş: İslamcı Devrimin Özü sözleri ve alıntılarını, Direniş: İslamcı Devrimin Özü kitap alıntılarını, Direniş: İslamcı Devrimin Özü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İtaati Reddetme
Edward Said, Nadia Ebu el-Haj'ın Filistin'deki kolonyal arkeolojik sömürü tarihiyle ilgili yazdıklarından alıntı yapar; onun, Türkiye'de gördüğümüz biçimde, arkeolojik uygulamayı benzer milliyetçi hedeflerle ilişkilendirdiğini not eder: Atatürk'ün Kürt ve Ermeni varlığını Anadolu'nun köylerinden silmesi gibi, Arapça yer adlarını yeni İbranice isimlerle değiştirerek, temizlik yaparak ve iskan ederek toprağa sahip olmak isteyen güçlü üniter bir devlet oluşturmak. Bu, on dokuzuncu yüzyıldan beri ulus devletleri tek bir etnik yahut dini grup etrafında güçlendirmiş olan coşkun Avrupa milliyetçiliğinin ayrımcı bir örneğini takip etmiştir.
Sayfa 204Kitabı okudu
Direniş, Müslüman dünyasının yeni bir güven ve özsaygı kazanmak, bir facianın kurbanları olmalarının yarattığı duygulara bir “çözüm” ortaya koymak; şokta olmayan, geçmişinden koparılmamış, aşağılanmaya ve şeytanlaştırılmaya maruz bırakılarak hor görülmemiş bir “benliği” yeniden keşfetmek için nasıl bir yolculuğa çıktığının hikayesidir.
Sayfa 22 - GirizgâhKitabı okudu
Reklam
''Düşmanlarımız Kim ve Bizden Neden Nefret Ediyorlar?''
Batı'da ''aşırı uç İslam'' ve onun şiddetle olan meşgalesiyle mücadeleye odaklanmak, direniş ile ''şok ve öfke''nin harekete geçirdiği şiddet arasındaki önemli ayrımı büyük ölçüde muğlak hale getirmektedir. Bir tarafta ''İslam'ın müdafaası''nın direniş fikrine bağlı olan ana akım İslamcılar ile diğer tarafta ''iyiler ile kötüler arasındaki son savaşı'' kızıştırmayı uman, İslamcılığı kontrolü altında tutmaktan uzak olanları bir tutmak, yalnızca ''sistemi alaşağı etmek'' isteyenlerin ekmeğine yağ sürmektedir.
Sayfa 95 - Direnişin UyanışıKitabı okudu
Kimliğin Arkeolojik Savaşı
Atatürk'ün projesinin Batı'nın geleceğe dair ütopik tahayyülüne tamı tamına tekabül etmesi nedeniyle Batı'nın bu desteği pek de şaşırtıcı değildir. Bu Batılı değerlendirme aynı zamanda Türkiye'deki zoraki sekülerleşmeyi ve halifeliğin sona erişini tamamen farklı bir açıdan gören İslamcılara ve çoğu Müslümana çok az anlayış gösterir.
Sayfa 70 - s.68, p.3Kitabı okudu
Kimliğin Arkeolojik Savaşı
... Türkiye'nin kurucusu Atatürk Batı'da; İslam dünyası içindeki tüm Müslüman toprakların peşinden gitmesi gereken bir model olarak, güçlü merkezi seküler bir devlet yaratılmasıyla, Batı'nın liberal pazarlara dönük dini, sosyal ve toplumsal baskıları ortadan kaldırmaya inanan sentezini yansıtan, aydınlanmış bir ''Müslüman'' lider şeklinde tasvir edildi.
İslam'ın Yapısökümü ve Yeniden Kurulması
... İslam'ı popüler sokak ve cami kültürü seviyesine indirerek ve 1400 yıl boyunca istikrarını korumuş üst yapısıyla bağlarını kopartarak İslamcıları farkında olmadan devrimci bir harekete doğru tamamen değiştiren ve evrilten şartları yaratan, çelişkili biçimde, Batılıların büyük takdirini kazanmış Kemalistler ve Türkiye'nin dönüşümüydü. Buna ek olarak İslamcıların uğradıkları acımasız baskı daha geniş bir alana yayılan direnişi çerçeveye oturtmada oldukça etkili oldu. ...
Sayfa 98 - Direnişin UyanışıKitabı okudu
Reklam
Sekülerizme İtikat
Ümmetin salahiyetine verilen asli önem İslam için oldukça mühimdir; toplulukları bariz biçimde dinsiz düşman tarafından aşağılanıyorsa yahut etrafı adaletsizlikle çevrelenmişse, bir müslüman imanın tehlikede olduğunu hissine kapılabilir. Siyasetin doğru yola geri çekilmesi için tüm çaba sarf edilmelidir aksi halde tüm dinsel teşebbüsler başarısızlığa uğrar ve hayat anlamdan yoksun kalır.
Sayfa 245 - Direniş ve Adaletsizliğin NormalleşmesiKitabı okudu
''Onların Savaş Açtığı... Sizin İnsaniyetinizdir''
İster işgal neticesinde olsun ister alıkonulma, özgürlüğü yitirmenin bir insan üzerindeki etkileri iyi bilinmektedir: Kişilik bozulmasına ve en nihayetinde çöküşe neden olabilir. Kimlik duygusunu hakir görmek, bir mahkumun kişiliğini ve özgüvenini yıpratmak için sorgulayıcılar tarafından kullanılan en önemli yöntemlerden biridir...
Sayfa 215 - İtaati ReddetmeKitabı okudu
Kimliği Homojenleştirmek
''Modern'' üniter bir Türklük kimliğine dönüşümü tamamlamak için İslam'a karşı girişimlere başlamadan önce, kalan Ermeni nüfusunu, sonra Rumları ve son olarak Kürleri ortadan kaldırarak homojenleştirme sürecini devam ettirmek Kemal Atatürk'e kalmıştı.
Devrim ve Entelektüel Ayrımın Sona Ermesi
Devrimin ilk günlerinde İran sokaklarında dolaşan Michel Foucault'nun, Avrupalı uzmanların ardı arkası kesilmeden tekrarladıkları soruya aradığı cevaplar hep bu dönüşümün içindeydi: ''Ne istemediklerini biliyoruz ama ne istediklerini hala bilmiyoruz... İran ziyaretimin tamamında, bir kere dahi 'devrim' kelimesini duymadım, fakat beş seferden dördünde, İslami bir hükümet cevabını aldım.'' Foucault, İslami bir hükümete yönelik istekle tarif edilen bu ''ideal''in dar ve teokratik bir devletin meydana getirilmesi şeklinde bir talep olarak görülmeyeceği sonucuna vardı. Foucault'a göre din adamlarının kanunculuğundan ve pasif yapılardan kurtuluş tam olarak ''binlerle ifade edilebilen topluluklara seslenen, bir şehit gibi ölen, peşine düşülen, kitapları yasaklanan Şeriati'nin uğruna hayatını verdiği şeydir.
Sayfa 119 - Politik ŞiilikKitabı okudu
Reklam
Mezhepçi Bir Kültürü Kurumsallaştırmak
Şiiler hiçbir zaman bir Arap devletinin bürokrasisinde yahut askeri teşkilatında düzgün bir şekilde temsil edilmedi. Lübnan'da, Safevi hanedanının İran'ı Şiiliğe döndürmeye başladığı 1501 yılında başvurduğu güneydeki din okulları, kütüphaneler ve tahsil merkezleri, sonradan güneydeki din okulları, kütüphaneler ve tahsil merkezleri, sonradan bu Şii kültür merkezini ortadan kaldırmak için gönderilen Osmanlı kuvvetleri tarafından yağmalandı. Daha bilindik olanlar yerel alimler arasında bölüştürüldü ve kütüphanelerin altı üstüne getirildi. Günümüz Türkiye'sinin sınırlarında kalan topraklarda yaşayan Şii din kardeşlerinin başına Osmanlılar eliyle daha kötüsü geldi; yalnızca halen Anadolu'da hayatlarını sürdüren Şiiliğin Alevi fırkasından olanların canı esirgenerek, hepsi düpedüz kılıçtan geçirildi.
Sayfa 182 - Bir İrade ve Akıl KültürüKitabı okudu
Silahlı Direnişin Başlaması
Onlar Seyyid Kutub'un tüm eserlerini okumalarına rağmen, militan eylemlere dair doğrudan hiçbir ideolojik mirası devralmamıştı. Direnişin şekillenmesine sebep olan şey, saldırgan askeri işgalin kendisiydi. O, özü itibarıyla ideolojik bir değişimden ziyade insanların hislerine ve duyarlılığına doğrudan bir tepkiydi. İdeoloji daha sonra geldi. Diğer bir nokta ise Hamas'ın Filistinlilerin büyük çoğunluğunun barış özlemini ''heba ettiği'' algısıdır ki bu bir mitti ve hala da öyledir. Hamas ile Fetih arasında hakiki v adil bir barışa ulaşmaya en uygun taktiklerin ne olduğu ve olacağı hususunda uzun vadeli ve kökleşmiş fikir ayrılıklarının olduğu ise gerçeğin ta kendisidir.
Sayfa 214 - İtaati ReddetmeKitabı okudu
''Onların Savaş Açtığı... Sizin İnsaniyetinizdir''
Filistinlilerin, mücadele etmeye zorlanmış olsalar dahi bundan gurur duyduklarını görürsünüz. İnsan olmanın, doğru şeyi yapmanın ne anlama geldiğini hissederiz.
Sayfa 218 - Hugh Spanner'in Halid Meşal ile yaptığı röportaj, Mayıs 2008.Kitabı okudu
Tanımayı Reddetmek
Batılıların, Hamas gibi bir harekete kafa yorarken, özel hakları yahut bir kimlik hiyerarşisini tanımayı ve onaylamayı reddedişleri, Avrupa merkezciliğinin prizması içinden geçerek filtrelenir: İsrail’i tanımayı reddetmek bir direniş eylemi değil, olsa olsa köktenciliğin inatçılığıdır. Dahası, dinsel ya da kültürel içgüdülere takılıp kalmayı ve değişimi kucaklayamamayı öğretir.
Sayfa 219Kitabı okudu
Kimliğin Arkeolojik Savaşı
... Pappe'nin altını çizdiği paradoks, Yahudilikte Filistin'e verilen isim itibarıyla Eretz İsrail'in, Yahudi nesillerce yüzyıllardır asla seküler bir devlet değil kutsal bir hac yeri olarak saygı görmüş olduğuydu. ''Bir diğer deyişle, Siyonistler Yahudiliği sekülerleştirdi ve millileştirdi.'' Burada mesele Yahudilik değil, daha çok Siyonizmi yönlendiren seküler ve agresif milliyetçilikti. Dolayısıyla bu vaziyetin, seküler milliyetçiliğin püriten Hıristiyan bir gelenekten doğrudan ithal edildiğini öne sürüyoruz. ...
25 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.