TEĞMEN: Siz neden bahsediyorsunuz? Affedersiniz komutanım, ama siz neden... İç hizmet kanunu... Söylediğinizi kulağınız duyuyor mu? Tam şu anda, bu ülkenin herangi bir yerinde, belki de son komuta bölgemizde, birisi bir parça kâğıdı yok ediyor, bir imzayı siliyor, sizin hatanızı örtmek için bir cesedi yakıyor. Ve siz de... benim hatamı örtmelisiniz. Ordu, işte sizin yeni demokratik cennetiniz de böyle ayakta kalacak. Ben sizin hatanızı örteceğim, siz de benimkini.