Cinder omuzlarını silkmeyi denedi ama en ufak hareketi bile canını fazlasıyla yakıyordu. "Milyarlarca insanın hayatına karşılık benim hayatım," dedi Doktor'un önceki sözlerini tekrarlayarak. "Bu riski göze alıyorum."
Cinder güldü ve ağzı kanla doldu. Gözlerini kapattı. Kendini çok yorgun hissediyordu ve Doktor'un alnını okşayan eli son derece yatıştırıcıydı. Belki de kendini yalnızca birkaç dakikalığına uykunun kollarına bırakabilseydi...
"Benim de adım vardı ama onu en son kullandığım zamanı bile güçlükle anımsıyorum."
"Neden?" dedi kız. "O kadar utanç verici miydi?"
Zaman lordu, Cinder'a göz ucuyla baktı. "Bambaşka bir şeyi simgeliyordu. Artık ona layık değilim."
"Buna karar vermek karşıdakine düşmez mi?" dedi Cinder.
"Olabilir." diye yanıtladı adam.
"Söyle." dedi kız. "Bana adının ne olduğunu söyle."
Adam bir anlığına cevap vermeyi düşünürmüş gibi göründü. "Doktor," dedi "Bana Doktor derlerdi." Arkasına döndü ve başı öne eğik hâlde yolda ilerlemeye koyuldu.