Doğa ve Yunanlar & Bilim ve Hümanizm Sözleri ve Alıntıları
Doğa ve Yunanlar & Bilim ve Hümanizm sözleri ve alıntılarını, Doğa ve Yunanlar & Bilim ve Hümanizm kitap alıntılarını, Doğa ve Yunanlar & Bilim ve Hümanizm en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Matematik, herşeyin temelinde ortaya çıkmaktadır. Öyle ki daha önce matematiği koymadığımız yerlerde dahi hiç beklenmedik bir şekilde onu buluruz. Bu tür deneyimler oldukça etkileyici ve matematiğin mistik gücüne olan inancın yaratılmasına son derece elverişlidir.
Görünüşte renk, acılık, tatlılık, uzaklık; gerçekteyse sadece atomlar ve boşluk’ vardır. Duyularsa şöyle karşılık verir: “Zavallı zihin, kanıtlarını bizden almana rağmen bizi alt etmeyi mi umuyorsun? Senin zaferin, senin yenilgindir.”
Kısacası bilimin bizim için inşa ettiği bu maddi dünyaya ait değiliz. O dünyanın içinde değil dışındayız. O dünyanın yalnızca birer seyircisiyiz. Buna inanmamızın nedeniyse bedenlerimizin resme dahil olmasıdır. Bedenlerimiz ona aittir. Üstelik sadece benim bedenim değil; kedimin, köpeğimin ve diğer bütün insanların..
Madde hakkındaki fikirlerimiz, 19. yüzyılın ikinci yarısında olduğundan “çok daha az materyalist” bir hâle geldi. Şu kadarını söyleyebiliriz ki madde, artık uzayda en ufak bir parçasının bile hareketini izleyebileceğimiz ve hareketini saptayabileceğimiz yalın, basit bir şey olmaktan çıkmıştır..
Tanrılar sözkonusu olduğunda, varolup varolmadıklarını ya da hangi biçimde olduklarını bilemem. Çünkü kesin bilgiye engel pek çok şey olduğu gibi, mesele hayli karanlık ve insan yaşamı kısadır.
Bir önyargıyı ilk ortaya çıktığı ilkel, saf formundayken tespit etmek, daha sonra gelişecek olan karmaşık, kemikleşmiş dogma formundakine nazaran çok daha kolaydır.
Fakat kalbin ve saf aklın "iki yolunu" birbirinden ayıran bir duvar vardır. Yol boyunca dönüp duvara bakarız: Onu yıkamaz mıydık, şimdiye kadar hep orada mıydı?
Etrafımızı kuşatan gerçek dünyaya ilişkin fikirlerimizi duyularımızın ve tecrübelerimizin kısmen örtüştüğü gerçeğinden yola çıkarak oluştururuz ve gerçek dünya tam da bu örtüşen kısımdır.
Şüphecilik tek başına ucuz ve kısır bir eylemdir. Gerçeğe herkesten önce yaklaşan ve yine de kendi zihin yapısının dar sınırlarını apaçık görebilen kişideyse şüphecilik görkemli ve verimli hâle gelir, keşiflerin değerini düşürmez, aksine ikiye katlar.
Nereden geldim ve nereye gidiyorum? Bu hepimiz için geçerli olan, cevabını bulamadığımız büyük sorudur. Bilimin de buna hiçbir cevabı yoktur. Fakat yine de bilim, güvenilir ve tartışılmaz bilgiye giden yolda ulaşmış olduğumuz en ileri noktayı temsil eder.
Biliminsanı, manzarayı tamamlamak için bilmenin öznesi olarak kendisini, kendi kişiliğini görmezden gelmek veya kesip atmak yoluyla, doğayı anlama problemini bilinçaltında ve neredeyse hatalı bir şekilde basite indirger