Doğu bölgesinde, kalkınmayı etkileyen ekonomik ve tarımsal gelişmenin ötesinde, sosyal sitemin önemini belirtmek gerekir. Çünkü kültürel normlar, değer ve inançlar, arazi tasarrruf sistemi halkın teşebbüs gücünü belirler. Aile kuruluşu, örf ve gelenekler, dinsel tutum ve inançlar da, aynı tarzda, sosyal yapının unsurları olarak, ekonomik kurum ve fonksiyonel ilişkiye sahiptir. Bunları bütüncül nitelikleriyle ele almadan sadece kalkınmamızı tek yönlü olarak ekonomik, endüstriyel veya tarımsal açıdan düşünmenin yalın bir kat bir çözüm getireceği söylenebilir. (Önsözden)