Herakleitos şöyle der:
"Helios bile sınırlarını aşamaz, ölçülerini aşamaz." Helios Yunanlılarda "güneş" anlamında kullanılsa da aynı zamanda güçlü bir varlığa delalet eder. Bu güçlü varlık bile ölçüyü aşamaz; ölçüyü aştığı anda cezalandırılacaktır.
Yani sanat, sanat olduğunun sürekli bilincinde olmuş, asla dinin yerini almaya veya onun karşısına bir muhalefet unsuru gibi dikilmeye yeltenmemiştir. Kaldı ki, İslam'da dini-dünyevi ayrımının bulunmaması onun ayırt edici bir özelliğidir.
Bu bağlamda İslam estetiğini metafizikle ilgisini asla kesmeyen bir estetik olarak görmek
Herakleitos 30. Fragmanda şöyle der:
.. bütünün kendisi olan bu kozmosu ne bir Tanrı ne de bir insan meydana getirmiştir. O daima belli ölçülere göre yanan, belli ölçülere göre sönen ezeli ve ebedi ateştir.
Tragedya, kişilerin değil, tersine, onların eylemlerinin, mutluluk ve felaket içinde geçen bir hayatın taklididir. Mutluluk ve felaket, eyleme dayanır; hayatımızın son ereği ise, eylemdir, yoksa eylemin dışında olan bir şey değil...